resimci

listen to the pronunciation of resimci
Türkçe - İngilizce
artist; illustrator
photographer; art teacher; artist, illustrator
resim
picture

I went to Nagano to take pictures of the mountains covered with snow. - Karla japlı dağların resimlerini çekmek için Nagano'ya gittim.

Everyone is smiling in the picture. - Resimde herkes gülümsüyor.

resim
painting

There are many paintings on the wall. - Duvarda birçok resim vardır.

He decided to go to Paris for the purpose of studying painting. - O, resim eğitimi amacıyla Paris'e gitmeye karar verdi.

resim
image

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

What's your favorite image editing software? - En sevdiğiniz resim düzenleme yazılımı hangisi?

resim
picture; photograph, photo" " fotoğraf; illustration; drawing; due, tax, toll
resim
drawing

Tom is drawing a picture. - Tom bir resim çiziyor.

She watched him drawing a picture. - O, onun bir resim çizişini izledi.

resim
tableaux
resim
delineate
resim
(Bilgisayar) pict

Everyone is smiling in the picture. - Resimde herkes gülümsüyor.

This is a picture of her own painting. - Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir.

resim
pix
resim
audio-visual
resim
frame

These are two pictures with a nice frame. - Bunlar hoş çerçeveli iki resimdir.

There were several framed pictures on the wall. - Duvarda çerçeveli birkaç resim vardı.

resim
(Bilgisayar) art

He brought the art of painting to perfection. - O, resim sanatını mükemmelliğe taşıdı.

He went to art school to study painting and sculpture. - O, resim ve heykel eğitimi için sanat okuluna gitti.

resim
representation
resim
eikon
resim
photo

When will you send me one of your photos? - Ne zaman bana resimlerinden birini göndereceksin?

Tom pulled several photos out of the envelope and showed them to Mary. - Tom zarftan birkaç resim çıkardı ve onları Mary'ye gösterdi.

resim
illustration

The book's illustrations are very good. - Kitabın resimleri çok iyi.

resim
tablature
resim
shot
resim
pattern

I can see some intricate patterns in the picture. - Ben resimde bazı karmaşık desenler görebiliyorum.

resim
valentine
resim
pic

The picture on the wall was painted by Picasso. - Duvardaki resim, Picasso tarafından yapıldı.

I went to Nagano to take pictures of the mountains covered with snow. - Karla japlı dağların resimlerini çekmek için Nagano'ya gittim.

resim
pıcture

Everyone is smiling in the picture. - Resimde herkes gülümsüyor.

This is a picture of her own painting. - Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir.

resim
pictorial

A metaphor is a pictorial expression. - Bir metafor resimsel bir ifadedir.

resim
figure
resim
likeness
resim
art of drawing or painting pictures; painting; drawing
resim
effigy
resim
picture; drawing; illustration; painting; fresco; mosaic; print; photograph
resim
fee

Just looking at a picture of food makes me feel nauseous. - Sadece yiyecek resimlerine bakmak bana mide bulantısı hissettiriyor.

resim
(a) ceremony
resim
(Hukuk) charge
resim
tax
resim
tax, duty, impost
resim
dues
resim
tableau
resim
diptych
resim
{i} piece

I never want to see his face again, so I tore all of his pictures into pieces and burned them. - Onun yüzünü asla tekrar görmek istemiyorum bu yüzden onun bütün resimlerini yırttım ve onları yaktım.

resim
model
resim
portraiture
Türkçe - Türkçe
Fotoğrafçı
Resim öğretmeni
Nakkaş
resim
Fotoğraf

O fotoğraflar tahrif edilmiş. - O resimlerle oynanmış.

RESİM
(Osmanlı Dönemi) Bir çeşit deve yürüy
RESİM
(Hukuk) Yapılan hizmet karşılığı yalnız ilgili kişiden alınan vergi
resim
Bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç: "Osmanlı Devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider."- Y. K. Karaosmanoğlu
resim
üzerinde yapılan biçimleri: "Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı."- T. Buğra
resim
Fotoğraf: "Güzel İnebolu kızı, duvara yapıştırılan Gazi'nin resmine uzun uzun baktı."- A. Gündüz
resim
Tören
resim
Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb
resim
Bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat: "Türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı."- O. S. Orhon
Resim
tasvir
Resim
(Osmanlı Dönemi) NAKŞ
resim
Bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat
resim
Bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç
resim
Bir hizmetten ya da haktan yararlanmanın karşılığı olarak alınan bedel
resim
Kimi eşyadan ve işlerden alınan vergi
resim
Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri
resimci