Tom umursamaz oluyor, değil mi?
- Tom is being reckless, isn't he?
Tom çok umursamaz, değil mi?
- Tom is very reckless, isn't he?
Pervasızca sürerek kendini öldürdü.
- He killed himself by driving recklessly.
Onun ona güvenmesi pervasızdı.
- It was reckless of her to trust him.
O dikkatsiz araç kullanmaktan hoşlanır.
- He gets a kick out of reckless driving.
Geçen yıl bir kaza atlattı ama yine de dikkatsizce araç kullanıyor.
- He survived an accident last year, but still drives recklessly.
Geçen yıl bir kaza atlattı ama yine de dikkatsizce araç kullanıyor.
- He survived an accident last year, but still drives recklessly.
Bütün dünya pervasızlıktan nefret eder.
- The entire world hates recklessness.
... enormous economic crisis was prompted by reckless behavior across the board. Now, it wasn't ...