pokey teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- i., argo hapishane, kodes
- (deyim) kodes
- fast
- (Argo) hovarda
- fast
- (Tıp) aç
Gerçekleri en çok açığa çıkaran, en çabuk ölür.
-He who uncovers the most dies the fastest.
Gözlerinizi açık tutun, hızlı olacak.
-Keep your eyes open, it's going to happen fast.
- fast
- yapışmak
- poky
- fazla küçük
- poky
- avuç içi kadar
- fast
- sıkı olarak
- hokey-pokey
- sokakta satılan dondurma
- poky
- (yer/oda) dar
- poky
- rahatsız
- poky
- basık
- hokey pokey
- hokus pokus
- fast
- {s} sabit
- fast
- derin olarak
- fast
- metin
- fast
- {s} ayrılmaz
- fast
- defalarca
- fast
- {s} değişmez
- fast
- eğlenceye düşkün
- fast
- {s} sıkı
Bu ağaca sıkı dayanın.
-Hold fast to this tree.
Tüm gevşek düğümleri kontrol edin ve onları sıkı bağlayın.
-Check all the loose knots and fasten them tight.
- fast
- {s} hızla
Saklanan zemin köpek balıklarından biri onu uyluğun üst kısmından hızla yakalamadan önce o birkaç yardadan daha fazla yüzmemişti.
-He had not swum more than a few yards before one of the skulking ground sharks had him fast by the upper part of the thigh.
Dünya hızla değişiyor.
-The world is changing fast.
- fast
- {s} seri
- fast
- {s} su gibi
- fast
- (sıfat) çabuk, hızla, hızlı, rengi atmaz, solmaz, su gibi, süratli, seri, ileri (saat), eli çabuk, tez canlı, uçarı, dayanıklı, sağlam, değişmez, sabit, sıkı, ayrılmaz
- fast
- {s} dayanıklı
- fast
- çabucak
Tom'un uyumada problemi olduğunda, o kakımları saymaya başlar.O, onu çabucak sakin bir hale getirir. Ve o kakımları elliye kadar sayabilmeden önce derin uykuya dalar.
-When Tom has trouble sleeping, he starts counting stoats. That quickly brings him into a peaceful mood, and he is fast asleep before he could count the stoats to fifty.
- fast
- {s} hafifmeşrep. z. çabuk, tez
- hokey pokey
- {i} el çabukluğu
- hokey pokey
- {i} sokakta satılan dondurma
- hokey pokey
- {i} hile
- hokey pokey
- {i} üçkâğıt
- poky
- {s} küçük
- poky
- {s} İng. daracık, fazla küçük
- poky
- {s} adi
- poky
- pejmurde
- poky
- dili durgun
- poky
- {s} sıkıcı
- poky
- {s} dar
- poky
- kodes
- poky
- {s} cansız
- poky
- çok ağır ve sıkıntı verici
- poky
- bunaltıcı
- poky
- {s} önemsiz
- poky
- {s} ufacık
- poky
- {s} delirtecek kadar yavaş
- poky
- hapishane
- poky
- {s} kılıksız
- poky
- {s} uyuşuk
İlgili Terimler
pokey teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- prison
- fast
- slow
- of small volume, cramped
- wasting time
- small and remote and insignificant; "a jerkwater college"; "passed a series of poky little one-horse towns"
- a prison (Probably from pogey ; POGEY)
- a slang term for jail
- A finger afliction of people that 'Hunt and Peck'
- Atari 5200 emulator for Dos
- {s} restricted, limited; boring, tiresome; stupid, dumb
- hokey-pokey
- A group dance performed in a circle, in which people move various of their body parts in and out of the middle, and shake them about
- poky
- jail
- poky
- slow
- hokey pokey
- {i} hocus pocus, trickery; ice cream sold by street vendors; participation dance in which people stand in a circle and sing out the instructions for movements that they perform simultaneously
- pokeys
- plural of pokey
- poky
- Confined; cramped
- poky
- disapproval A room or house that is poky is uncomfortably small. pokey little offices. = cramped
- poky
- small and remote and insignificant; "a jerkwater college"; "passed a series of poky little one-horse towns"
- poky
- {s} small, tiny; limited, restricted, confined; narrow, tight
- poky
- A gambling device based on the card game, poker
- poky
- small and cramped
- poky
- and 3
- poky
- wasting time
- poky
- Dull; tedious; uninteresting
- poky
- If someone is in the pokey, they are in prison
- poky
- disapproval If you say that someone is poky, you are criticizing them for moving or reacting very slowly. `Move!' she cried. `Don't be so darn poky!'
- poky
- The spelling pokey is also used, especially for meanings