nişanlar

listen to the pronunciation of nişanlar
Türkçe - İngilizce
facings
insignia
nişan
engagement

Tom broke off his engagement to Mary. - Tom Mary ile nişanını bozdu.

Tom's parents congratulated him on his engagement. - Tom'un anne-babası onun nişanı ile ilgili onu tebrik ettiler.

nişan
target

He picked up the rifle and aimed it at the target. - O, tüfeği aldı ve hedefe nişan aldı.

She aimed at the target. - O, hedefe nişan aldı.

nişan
{i} badge
nişan
{i} order
nişan
reference mark
nişan
(Telekom) pointing
nişan
marker
nişan
marking
nişan
mark

Tom is an excellent marksman. - Tom mükemmel bir nişancıdır.

Tom is a proficient marksman. - Tom uzman bir keskin nişancıdır.

nişan
sighting
nişan
affiance
nişan
betrothal

You are invited to a betrothal party a week from now. - Sen şimdiden bir haftalık bir nişanlanma partisine davetlisin.

nişan
distinction
nişan
decoration
nişan
butt
nişan
{i} brand
nişan
sign, mark, indication, token
nişan
espousal
nişan
engagement ceremony; engagement party
nişan
engagement, betrothal
nişan
ensign
nişan
plume
nişan
sign
nişan
medal

Tom won the sharpshooter medal. - Tom keskin nişancı madalyası kazandı.

nişan
gong
nişan
device
nişan
sign, mark; aim, target; decoration, order; engagement; engagement ceremony
nişan
decoration, medal, order
nişan
insignia
nişan
object
nişanlar