nüfuzlu

listen to the pronunciation of nüfuzlu
Türkçe - Türkçe
Sözü geçer, istediğini yaptıran, erkli
Yüksek (makam), üst (kademe): "Arkadaşlarının nüfuzlu yerlerde bulunmasına karşın o hep kenarda kalmayı yeğledi."- H. Taner
Sözü geçer, istediğini yaptıran, erkli: "Mülkiyeden çıktıktan sonra Avrupa'ya kaçmış, fakat nüfuzlulardan birinin aracılığıyla İstanbul'a dönmüştü."- R. H. Karay
Yüksek makam, üst kademe
NÜFUZ
(Osmanlı Dönemi) Sözü geçer olmak, sözü dinlenmek
NÜFUZ
(Osmanlı Dönemi) Vücudundan işleyip geçmek. İçine alan
NÜFUZ
(Hukuk) Etki, tesir; sözü geçme
nüfuz
İçine geçme
nüfuz
Söz geçirme, güçlü olma, erk
nüfuz
Söz geçirme, güçlü olma, erk: "Birbirlerinin servetlerini, nüfuzlarını, rütbelerini, kabiliyetlerini bilirlerdi."- A. Ş. Hisar
nüfuz
Geçme
nüfûz
(Osmanlı Dönemi) sözü geçer olmak, sözü dinlenmek; bir yere işleyip geçmek; içine alan
nüfuzlu