kära

listen to the pronunciation of kära
Türkçe - İngilizce

kära teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

kara
earth

Just like the Earth, half of the Moon is lit by the Sun while the other half is in darkness. - Tam Dünya gibi, Diğer yarısı karanlıkken Ayın yarısı güneş tarafından ayınlatılır.

The African elephant is the largest land mammal on earth. - Afrika fili yeryüzünde en büyük kara memelisi.

kara
land

The elephant is the largest land animal. - Fil en büyük kara hayvanıdır.

Elephants are the world's largest land animals. - Filler, dünyanın en büyük kara hayvanlarıdır.

kara
black

I'm the black sheep of the family. - Ben ailenin yüz karasıyım.

Tim is the black sheep of the Jones' family. - Tim, Jones'un ailesinin yüz karası.

kara
dark

She is very afraid of the dark. - O, karanlıktan çok korkar.

Bats usually fly in the dark. - Yarasalar genellikle karanlıkta uçar.

kara
gloomy

The sky is gloomy and gray - a typical rainy-season sky. - Gökyüzü karanlık ve gri - Tipik bir yağışlı mevsim havası.

Don't be so gloomy about the future. - Gelecek hakkında bu kadar karamsar olma.

kara
stain
kara
bad

I don’t believe that black cats cause bad luck. - Kara kedilerin kötü şans getirdiklerine inanmıyorum.

I'm bad at singing karaoke. - Karaoke söylemede kötüyüm.

kara
mainland

We took a ferry from the island to the mainland. - Adadan ana karaya bir feribota bindik.

kara
ivory-black
kara
bleak

The economic situation is very bleak. - Ekonomik durum çok iç karartıcı.

kara
terrestrial
kara
territory
kara
tenebrous
kara
terra-firma
kara
shame
kara
service
kara
dishonour
kara
ominous

The sky looks ominous. I wonder if it will rain. - Gökyüzü kara görünüyor,yağmur yağıp yağmayacağını merak ediyorum.

kara
land, shore; territorial, terrestrial
kara
overland
kara
ground

The government decided to ban the book on grounds of indecency. - Hükümet ahlaksızlık gerekçesiyle kitabı yasaklamaya kararı verdi.

Do you want fresh ground pepper on your salad? - Salatanda taze çekilmiş karabiber istiyor musun?

kara
nigr
kara
sooty
kara
dark-complexioned, swarthy
kara
terra firma
kara
shore
kara
phot. negative
kara
territorial
kara
smut
kara
ivory black
kara
bad; unlucky
kara
sable
kara tahta
board
kara propoganda
Insidious propganda, covert propagana, black propaganda
kara cahil
twat
kara cahil
crassly ignorant
kara cahil
grossly ignorant
kara gün
(deyim) a rainy day
kara ile çevrili liman
basin
kara mizah
black comedy
kara yolu
(Askeri) road

I thought Tom would go on a road trip. - Tom'un bir kara yolu seyahatine gideceğini düşünüyordum.

The picnic area is easily accessible by road. - Piknik alanına kara yolu ile kolayca ulaşılabilir.

kara mantarla siyahlaştırmak
cork
kara bakal
(Hayvan Bilim, Zooloji) blackbird
kara barut
(Askeri) gunpowder
kara barut
(Askeri) gun powder
kara barut
(Kimya) black-powder
kara biber
(Botanik, Bitkibilim) fructus piperis nigri
kara buhur
(Botanik, Bitkibilim) styrax
kara buhur
(Botanik, Bitkibilim) styrax officinalis
kara cisim
(Aydınlatma) blackbody
kara cisim
(Aydınlatma) planckian radiator
kara ekmek
(Gıda) brown bread
kara gün
(deyim) rainy day

Save up something for a rainy day. - Ak akçe kara gün içindir.

Save for a rainy day. - Kara gün için tasarruf edin.

kara karga
raven
kara kutu
flight data recorder
kara kutu
digital flight data
kara kuş
(Hayvan Bilim, Zooloji) gypaetus barbatus
kara kıta
the dark continent
kara leke
(Tarım) venturia inaequalis
kara liste
stop list
kara madde
(Gıda) black body
kara mili
(Askeri,Ticaret) statute mile
kara mili
statue mile
kara para
(deyim) filthy lucre
kara pazı
orache
kara sumru
black tern
kara tahta
(Eğitim) chalkboard
kara talih
misfortune
kara tavuk
blackbird
kara yatı
(Askeri) land yacht
kara yeli
land breeze
kara çalma
aspersion
kara çalma
slandering
kara çalma
calumny
kara çalma
defamation
kara çalma
scandal
kara ölüm
(Tıp) black death
kara ördek
common scoter
kara üzüm
(Gıda) black grape
kara üzüm
(Gıda) black grapes
Kara haber tez duyulur
(Atasözü) Ill (bad) news travels apace (fast)
kara borsa
black market
kara borsacı
black duck
kara davar
black sheep
kara harp okulu
Military Academy
kara kabak
black pumpkin
kara kaplı
black covered

benim kara kaplı bi defterim vardı.

kara kara
brooding
kara kara düşünmek
Brood
kara koca
black husbands
kara kovan
land shells
kara kuvvetleri komutanlığı
Land forces commander
kara parçası
A piece of land
kara pazar
black market
kara su
territorial waters
kara tren
road train
kara ulaşımı
land transport
kara ulaşımı
overland route

kara ulaşımını tercih ederseniz yolculuğunuz zaman alır.

kara yosunu
black moss
kara yılan
black snake
kara çarşaf
Chador
kara kara düşünen
broody
kara kara düşünen kimse
brooder
kara kara düşünme
pensiveness
kara kara düşünmek
to brood (on/over sth)
kara kara düşünmek
to brood
Kazan kazana dibin kara seninki benden kara demiş
(Atasözü) - A faulty person should not criticize the other.- A pot (should not) call the kettle black
kara
rayless
kara
blot
karalar
mourning
Tencere dibin kara seninki benden kara
The pot calling the kettle black
aralarından kara kedi geçmek/larına kara kedi girmek
to be cross with each other
kara
pitchy
kara
terrafirma
karalar
sables
tencere dibin/götün kara, seninki benden kara
(Konuşma Dili) The pot's calling the kettle black
İngilizce - İngilizce

kära teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

Kara
A female given name, a variant of Cara
kara
The bangle worn by Sikhs, to remind the wearer to do God's work, and one of the five Ks
Kara
a variant of Cara
kara
Iron Bracelet
kara
empty of China
kara
Empty
kara
Kara
kara
  Iron bracelet, one of the five kakaars that every member of the Khalsa must wear It is a symbol of restraint and remembrance of God
kara
"China"
kara
Steel bracelet, one of the five physical symbols that a Khalsa Sikh must wear It is a symbol of restraint and rememberance of God
kara
(suffix) -working; -producing; -energetic (k127)
kara
S steel bangle worn on the right wrist by Sikhs
Kara Sea
A part of the Arctic Ocean in north Russia. It is separated from the Barents Sea to the west by the Kara Strait and Novaya Zemlya, and the Laptev Sea to the east by the Severnaya Zemlya
İngilizce - Türkçe

kära teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

kara hudut kapısı
1. frontier crossing2. border crossing
kara harekatı
(Askeri) ground incursion