Tom hâlâ araba kazasında ölen kızı Mary'nin yasını tutuyordu.
- Tom was still mourning his daughter Mary who had died in a car accident.
Başkanın ölümü büyük bir yasa neden oldu.
- The death of the president caused great mourning.
Adam üzücü haberi aldıktan sonra yas tutuyor.
- The man is mourning after the sad news.
Adam üzücü haberi aldıktan sonra yas tutuyor.
- The man is mourning after receiving sad news.
Sami, Leyla'ya yas tutmak için geldi.
- Sami came to mourn Layla.
Adam üzücü haberi aldıktan sonra yas tutuyor.
- The man is mourning after receiving sad news.
Tanrı'nın insanlara zalimliği binlercesine yas tutturuyor.
- God's inhumanity to man makes countless thousands mourn.
I'm bored. I can't go out anywhere because it's too soon and I have to wear this disgusting mourning.’.
Sire ryght now com rydynge thys way a knyght makynge grete morne, for what cause I can not telle .