ifade-etmek teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- bir şey ifade etmek
- Önem taşımak
- bir şey ifade etmek
- Anlatmak
- ifade etmek
- Anlatmak
- ifade etmek
- Önem taşımak
İlgili Terimler
ifade-etmek teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- express
Tom called on Mary to express his sympathy.
-Tom sempatisini ifade etmek için Mary'yi aradı.
I want to express my appreciation for your help.
-Yardımınızla ilgili minnettarlığımı ifade etmek istiyorum.
- {f} mean
When I use a word, Humpty Dumpty said, it means just what I choose it to mean - neither more nor less.
-Bir kelime kullandığımda,Humpty Dumpty ifade etmek için tam benim seçtiğimi o ifade ediyor-ne daha fazla ne daha az dedi.
- {f} utter
- (Hukuk) refer to
- {f} represent
- başka kelimelerle ifade etmek
- reword
- ifade etmek
- to express, to signify, to state, to explain, to reflect, to convey, to frame, to couch
- ifade etmek
- {f} denote
- ifade etmek
- {f} breathe
- ifade etmek
- be enunciative of
- ifade etmek
- {f} describe
- ifade etmek
- {f} amount
- sözle ifade etmek
- verbalize
- açık ve kesin ifade etmek
- formulate
- belirtmek (ifade etmek)
- indicate
- ifade etmek
- set forth
- ifade etmek
- render
- ifade etmek
- figure
- ifade etmek
- put
- ifade etmek
- explain
- ifade etmek
- point out
- ifade etmek
- give voice to
- ifade etmek
- (Dilbilim) articulate
- ifade etmek
- ventilate
- ifade etmek
- register
- ifade etmek
- verbalize
- ifade etmek
- phrase
- ifade etmek
- reflect
- ifade etmek
- {f} connote
- ifade etmek
- state
You are at liberty to state your own views.
-Kendi görüşlerinizi ifade etmekte özgürsünüz.
- ifade etmek
- convey
- ifade etmek
- {f} emit
- anlam ifade etmek
- make a sense
- güzel ifade etmek
- turn a phrase
- ifade etmek
- to express, state: Bunu nasıl ifade edebilirim? How can I express this? Saip'in gelmemesi çok şey ifade ediyor. Saip's not coming tells us a lot about how he feels. (bir şey)
- ifade etmek
- {f} frame
- ifade etmek
- {f} import
- ifade etmek
- {f} sign
Expressing your feelings is not a sign of weakness.
-Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
- ifade etmek
- {f} couch
- ifade etmek
- {f} voice
- ifade etmek
- {f} signify
- ifade etmek
- {f} word
For me, it is difficult to express my thoughts in words.
-Benim için, düşüncelerimi kelimelerle ifade etmek zordur.
When I use a word, Humpty Dumpty said, it means just what I choose it to mean - neither more nor less.
-Bir kelime kullandığımda,Humpty Dumpty ifade etmek için tam benim seçtiğimi o ifade ediyor-ne daha fazla ne daha az dedi.
- ifade etmek
- {f} conceive
- ifade etmek
- {f} enounce
- ifade etmek
- communicate
- ifade etmek
- {f} purport
- kesinlikle ifade etmek
- enunciate
- meramını ifade etmek
- to express oneself
- uygun sözcük ve cümlelerle ifade etmek
- phrase
- yanlış ifade etmek
- misstate
- yeniden ifade etmek
- restate
- yetersiz ifade etmek
- declare unfit