ayrıntılarıyla

listen to the pronunciation of ayrıntılarıyla
Turkish - English
warts and all
at some length
thoroughly
at great length
at full length
in depth
(deyim) blow by blow
ayrıntı
{i} detail

He described the incident in detail. - O, olayı ayrıntılı olarak açıkladı.

I don't know the details. - Ayrıntıları bilmiyorum.

ayrıntılarıyla anlatmak
flesh out
ayrıntılarıyla anlatmak
flesh
ayrıntılarıyla açıklamak
circumstantiate
ayrıntılarıyla belirtme
specification
ayrıntılarıyla görüşmek
thresh out
ayrıntılarıyla görüşmek
thrash out
ayrıntılarıyla hazırlamak
work out
ayrıntı
elaboration
ayrıntı
{i} particular

The instruction manual describes all the particulars of the camera. - Kılavuz kameranın tüm ayrıntılarını anlatmaktadır.

ayrıntı
circumstance
ayrıntı
detail drawing
ayrıntı
(Ticaret) ancillary
ayrıntı
specification
ayrıntı
touch
bütün ayrıntılarıyla
warts and all
bütün ayrıntılarıyla
at large
ayrıntı
elaborateness
ayrıntı
shade
ayrıntı
nicety
ayrıntı
minutia

Let's try to focus on the big picture first. We can take care of the minutiae later. - Hadi ilk olarak büyük resme odaklanmayı deneyelim. Daha sonra ufak ayrıntılarla ilgilenebiliriz.

ayrıntı
particulars

The instruction manual describes all the particulars of the camera. - Kılavuz kameranın tüm ayrıntılarını anlatmaktadır.

ayrıntı
technicality
Turkish - Turkish

Definition of ayrıntılarıyla in Turkish Turkish dictionary

Ayrıntı
incelik
Ayrıntı
(Hukuk) MÜFREDAT
Ayrıntı
epür
Ayrıntı
detay
ayrıntı
Bir tiyatro eserinde ana düşünceye yardımcı olan kelime, cümle veya eşya
ayrıntı
Edebiyat veya sanat eserlerinde bir bütünün ögelerinden her biri, teferruat, tafsilat
ayrıntı
Bir bütünün önemce ikinci derecede olan ögelerinden her biri, teferruat, detay: "Az daha kuşku diyecektim herkes gibi
ayrıntı
Bir bütünün önemce ikinci derecede olan ögelerinden her biri, detay
ayrıntı
Bir ayrıntı sorunu ama, neylersiniz ki, dilin inceliği ayrıntılara dayanır."- H. Taner
ayrıntı
Oysa şüphe başka, kuşku başka şeydir
ayrıntılarıyla
Favorites