Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.
- I was just wondering how much it would cost to have my car washed and waxed.
O, dolum istasyonunda arabasını yıkattı.
- He got his car washed at the filling station.
Arabayı yıkamak beklediğimizden daha uzun zaman aldı.
- Washing the car took longer than we expected.
Benim işim bulaşık yıkamaktır.
- My job is to wash dishes.
Bu gömlek yıkanmak istiyor.
- This shirt wants washing.
İlk olarak yıkanmak istiyorum.
- I want to wash up first.
Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
- Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
Babamın arabasını yıkamasına yardımcı oldum.
- I helped my father wash his car.
Ellerinin yıkanması gerekir.
- Your hands need to be washed.
Onun yıkanmasını ister misin?
- Would you like it washed?
Hepiniz hapı yutmuşsunuz.
- You're all washed up.
Bulaşık yıkamaktan nefret ederim, hatta tuvalet temizlemekten daha çok.
- I hate doing the washing up, even more than cleaning the toilet.
Bu bulaşıkları yıkamama yardımcı olabilir misin?
- Can you help me wash these dishes?
Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.
- While doing the wash she found a condom in the back pocket of her son's pants.
Jane'in yıkanacak çok giysisi var.
- Jane has a lot of clothes to wash.
Kahvenin bulaşık suyu gibi tadı var.
- The coffee tastes like wash water.
I feel really washed out after all that editing.
Pavarotti's washed up as a singer, in my view.
... to benefit from their own success. You know, it has been said that no one every washed ...