Türkisch - Englisch
Definition von pala im Türkisch Englisch wörterbuch
- machete
Where did Tom find the machete?
-Tom palayı nerede buldu?
Tom hacked Mary's leg off with a rusty machete.
-Tom paslı bir pala ile Mary'nin bacağını kesti.
- paddle
- sword
- scimitar
- scimitar, cutlass; blade
- cutlass
- broadsword
- scimiter
- blade (of an oar or oar-like implement)
- (Askeri) wash
- falchion
- rag rug
- kukri
- pala açısı
- blade angle
- pala genişliği
- blade width
- pala sürtmek
- to have experienced a lot of things
- pala yüzeyi
- blade face
- pala çalmak/sallamak
- to try hard, make an all-out effort, struggle hard
- pala çekmek
- to wield a scimitar
- pala çevirmek
- (Askeri) feather blades
- havaya pala/kılıç sallamak
- to waste one's energy
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von pala im Englisch Englisch wörterbuch
- a part of an insect's leg that is spade-shaped and can be used as a scoop for feeding
- {i} municipal town in the state of Kerala (India)
Türkisch - Türkisch
Definition von pala im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Osmanlı Dönemi) Süzgeç
- (Osmanlı Dönemi) Asılmış, asılı
- (Osmanlı Dönemi) f. Yedek at
- Eski, kullanılmış eşya veya giysi
- Kürek gibi bazı araçların, enli ve yassı bölümü
- Balık iğnelerinin en başındaki yassı topuz biçimindeki başlık
- Bir yere çaprazlama konulan yassı kiriş ya da kereste
- Kavisli, kısa, uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç
- Havacılıkta, bir pervanenin burgu biçimindeki kanadı
- Keçi kılından dokunmuş kilim ve yaygı
- Balıkçılıkta, iğnenin üst ucunda kösteğe bağlı yassı kısım
- Kılıç gibi çaprazlama konan yassı kiriş veya kereste
- Bez parçalarından dokunan basit kilim, yaygı
- Eşek eyeri
- Bir yere çaprazlama konulan yassı kiriş veya kereste
- Denizcilikte, küreklerin denize daldırıldığı enli ve yassı ksımlarına verilen ad
- Kürek gibi kimi araçların, enli ve yassı bölümü
- cacala
- pala bıyık
- Pala bıyıkları olan, pala bıyıklı
- pala bıyık
- Gür, uzun, yanaklara doğru kıvrık bıyık
- pala bıyıklı
- Gür, uzun ve kıvrık bıyıkları olan kimse