Bill is nervous about the exam.
- Bill sınav hakkında sinirli.
Nervous people will scratch their heads.
- Sinirli insanlar başlarını kaşırlar.
You look pretty angry.
- Oldukça sinirli görünüyorsun.
He seldom gets angry or irritated.
- Nadiren kızgın ya da sinirli olur.
Forgive me! I'm tired and irritable.
- Beni affet! Ben yorgunum ve sinirliyim.
Tom is really peeved.
- Tom gerçekten sinirli.
Tom seemed quite upset.
- Tom oldukça sinirli görünüyordu.
Tom didn't seem too upset.
- Tom çok sinirli görünmüyordu.
Tom looked like he was mad.
- Tom sinirli görünüyordu.
He was mad because he was not invited.
- Çağırılmadığı için sinirliydi.
Tom's pissed off because he's not the one and only.
- Tom tek olmadığından dolayı sinirli.
Tom's way of speaking got on my nerves.
- Tom'un konuşma şekli sinirlerime dokundu.
The sciatic nerve is the longest nerve in the human body.
- Siyatik sinir insan vücudundaki en uzun sinirdir.
She angers us with her remarks.
- O, yorumlarıyla bizi sinirlendiriyor.
They anger us with their behavior.
- Onlar bizi davranışlarıyla sinirlendiriyor.
Tom tapped his foot nervously.
- Tom sinirli olarak ayağını vurdu.
Mary chewed on her nails nervously.
- Mary sinirli olarak tırnaklarını çiğnedi.
Tom loses his temper easily.
- Tom kolaylıkla sinirleniyor.
She is apt to lose her temper.
- Sinirlenmeye eğilimlidir.
I became very nervous when I couldn't locate my passport.
- Pasaportumu bulamadığımda çok sinirlendim.
Nervous people will scratch their heads.
- Sinirli insanlar başlarını kaşırlar.
Why are you annoying your sister?
- Kız kardeşini niçin sinirlendiriyorsun?
It's really very annoying.
- Bu gerçekten çok sinir bozucu.
Tom is irritating because he always has to have the last word in any argument.
- Tom bir tartışmada her zaman son söze sahip olduğu için sinir bozucudur.
Tom's an irritating person to work with because he'll never admit it when he's made a mistake.
- Bir hata yaptığında onu asla kabul etmeyeceği için Tom birlikte çalışmak için sinir bozucu bir kişi.
You never know when he's going to throw another tantrum.
- Onun ne zaman sinir krizi geçireceğini hiçbir zaman önceden kestiremezsin.
Google uses a neural network to translate sentences.
- Google, cümleleri çevirmek için bir sinir ağı kullanır.