Düşünce iyi. Sadece bir problem var: Tom henüz evet demedi.
- The idea is good. There is just one problem: Tom has not yet said yes.
Bu düşünce çok cazip.
- The idea is very attractive.
Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.
- Colorless green ideas sleep furiously.
Aklıma iyi bir fikir geldi.
- A good idea came across my mind.
Ne yapmaya niyet ettiğime dair bir fikri yok.
- She has no idea what I intend to do.
Ben bu fikri öğrencilerin kafalarına işlemek niyetindeyim.
- I intend to hammer this idea into the student's heads.
Bizim görüşümüz sahip olduğumuz bir fikirdir; inancımız bize sahip olan bir fikirdir.
- Our opinion is an idea which we have; our conviction an idea which has us.
Açıkçası, senin görüşünü sevmiyorum.
- Frankly speaking, I don't like your idea.
Onun ne yapmayı planladığı hakkında hiçbir fikrim yoktu.
- I had no idea of what she intended to do.
Boston'a gitmeyi planladığına dair hiçbir fikrim yoktu.
- I had no idea you were planning to go to Boston.
Büyük akıllar fikirleri, ortalama akıllar olayları, küçük akıllar ise kişileri tartışır.
- Great minds discuss ideas, average minds discuss events, small minds discuss people.
Bu akıllıca bir fikir.
- That's a clever idea.
Hepimiz senin fikrinin kullanışsız olduğunu düşünüyoruz.
- We all consider your idea to be impractical.
Ben onun iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum.
- I think it's a good idea.
Yürümek için ideal bir gündü.
- It was an ideal day for walking.
Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
- A warm, sunny day is ideal for a picnic.
Bu tasarım için bulanık renkler kullanmak iyi bir fikir değil.
- Using muddy colors for this design is not a good idea.
Tom'un önerimden hoşlanmayacağına dair oldukça iyi bir fikrim vardı.
- I had a pretty good idea Tom wouldn't like my suggestion.
Tom'un karısının kim olduğu hakkında hiç bir fikrim yok.
- I have no idea who Tom's wife is.
Tom'u sevmediğine dair hiç bir fikrim yoktu.
- I had no idea you didn't like Tom.
Bu adamın ne düşündüğü hakkında hiçbir fikrim yok.
- I have no idea what that guy is thinking.
Hepimiz senin fikrinin kullanışsız olduğunu düşünüyoruz.
- We all consider your idea to be impractical.
Renksiz yeşil fikirler öfkeli uyur.
- Colorless green ideas sleep furiously.
Renksiz yeşil fikirler öfkelice uyur.
- Colorless green ideas sleep furiously.
Böyle bir sabit fikirden kurtulsak iyi olur.
- We had better do away with such a fixed idea.
Bu çılgın fikir nereden aklına geldi?
- How did you come up with this crazy idea?
Bunlar sadece çılgın fikirler.
- These are just crazy ideas.
Tom onlara onun ne istediği ile ilgili genel bir fikir verdi.
- Tom gave them a general idea of what he wanted.
Bu kitabı okumak iyi fikir.
- It is a good idea to read this book.
Hiç iyi fikirlerin var mı?
- Have you got any good ideas?
Ideas won't go to jail.—A. Whitney Griswold (1952).
I can't turn up at a funeral in a pink jacket. What an idea!.
... So the idea is that, yeah, there's ...
... can now move from the idea of mass media to the idea of ...