işte!

listen to the pronunciation of işte!
Türkisch - Englisch
here

Here's some news for you. - İşte sizin için biraz haber.

Here is a letter for you. - İşte senin için bir mektup.

behold
{ü} there

There comes our teacher. - İşte hocamız geliyor.

There is a silver lining to every dark cloud! - Her işte bir hayır vardır!

Here!, Here it is!, Here you are!, There you are!; See!, Look!; you see
you see
work

He drinks coffee before work. - O, işten önce kahve içer.

What time do you usually get off your work? - Genellikle işten ne zaman ayrılırsın?

already

His mother was already home from work and had supper prepared. - Annesi işten eve zaten dönmüştü ve hazırlanmış akşam yemeğini yedi.

Shouldn't you be at work already? - Zaten işte olman gerekmiyor mu?

see

I'll see you after work. - İşten sonra görüşürüz.

See you at work tomorrow. - Yarın işte görüşürüz.

here you are
aha
at work

I didn't get much sleep last night so I was nodding off all day at work. - Dün gece fazla uyuyamadım bu yüzden bütün gün işte uyukluyordum.

I'd like to spend less time at work and more time at home. - İşte daha az ve evde daha çok zaman geçirmek istiyorum.

lo
as you see
Here!/Here it is!
See!/Look!/Behold!
here is

Here is a list of things you should avoid eating. - İşte yemekten kaçınman gereken şeylerin bir listesi.

Here is the final agenda for the meeting on June 16th. - 16 Haziran'daki toplantı için işte son gündem.

İşte!
Here you are
Türkisch - Türkisch
Anlatılan şeye dikkat çekmek için kullanılır
Anlatılan bir sözün sonucuna gelindiğini gösterir
Gösterilirken veya bir şeye işaret edilirken söylenir
Anlatılan bir sözün sonucuna gelindiğini gösterir: "İşte bütün manzara budur!"- R. E. Ünaydın
Anlatılan şeye dikkat çekmek için kullanılır: "Ekmek, peynir, yumurta, marul, limon, ne bulursan al işte."- N. Cumalı
İşte
ıhı