Tom hâlâ iş başında olmalı.
- Tom should still be at work.
Tom ve Mary şu anda iş başında.
- Tom and Mary are at work now.
Tom bir barmen olduğu için, o her gün çalışırken bir buz kıracağı kullanır.
- Since Tom is a bartender, he uses an ice pick every day at work.
Tom çalışırken Fransızca konuşmak zorunda.
- Tom has to speak French at work.
O şimdi işte fakat yedide dönecek.
- He is at work now, but will return at seven.
Evde mi yoksa işte mi daha fazla zaman harcarsın?
- Do you spend more time at home or at work?
Polis o gün nöbetçiydi.
- The policeman was on duty on that day.
Polislerin görev başında içmelerine izin verilmez.
- The police aren't allowed to drink on duty.
Şimdi görev başında olmam gerekiyor.
- I'm supposed to be on duty now.
Sabah dokuzdan akşam beşe kadar görevdeyim.
- I'm on duty from 9:00 a.m. to 5:00 p.m.
Bu pazar görevde olacağım.
- I'll be on duty this Sunday.
Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
Güvenlik görevlisi gece boyunca görevdeydi.
- The guard was on duty all night.
Don't interrupt me while I'm at work on my housing project.
He's not at home at the moment, he's at work.
... We have felt it's a difficult area for us to work in. ...
... accident a bird but the strength about work ethic ...