Yardımseverliğiniz için teşekkür ederim.
- I thank you for your helpfulness.
Tom oldukça yardımseverdi.
- Tom was quite helpful.
Yaptığımın faydalı olduğunu düşünüyor musun?
- Do you think what I did was helpful?
Tom'un tavsiyesi her zaman çok faydalı olmuştur.
- Tom's advice has always been very helpful.
Tony, bize bir parça yararlı tavsiye verdi.
- Tony gave us a piece of helpful advice.
Yararlı önerisi için ona teşekkür etti.
- She thanked him for his helpful advice.
Senin nasihatın bana her zaman yardımcı olmuştur.
- Your advice is always helpful to me.
Tom yardımcı oldu mu?
- Has Tom been helpful?
Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok.
- There is not much I can do to help, I am afraid.
Sadece ,sana yardım etmekten çok hoşnut olacak.
- He will be only too glad to help you.
Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur.
- Tea and coffee helps to start the day.
Dün babama yardım ettim.
- I helped my father yesterday.
Bir çözüm bulamıyorum. Bana yardım et.
- I cannot find a solution. Help me.
Tom bir çözüm bulmamıza yardım etmeyi kabul etti.
- Tom has agreed to help us find a solution.
Tom tamamen çaresizdi.
- Tom was completely helpless.
O çaresizce mücadele ediyor.
- She is struggling helplessly.
İmdat? Onlar beni bıçaklayacaklar.
- Help! They're going to stab me!
İmdat! Onlar bana vuracaklar!
- Help! They're going to hit me!
Pierrette İmdat, imdat! diye bağırdı Ben katlediliyorum!
- Help! Help! cried Pierrette, I'm being murdered!
İmdat! Onlar bana vuracaklar!
- Help! They're going to hit me!
Sadece geçen gün neden yardım edemediğimi açıklamak istedim.
- I just wanted to explain why I couldn't help the other day.
Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur.
- Thanks for your explanation. It helps to understand the sentence correctly.
Yardımın sayesinde, başarılıydık.
- Thanks to your help, we were successful.
Yardımın sayesinde başarabildim.
- With your help, I could succeed.
Bize yardım etmenin en iyi yolu kendi dilinizde katkıda bulunmaktır.
- The best way to help us is to contribute in your own native language.
Herhangi bir yardıma ihtiyacınız olursa, beni bilgilendirin.
- If you need any help, let me know.
Televizyon bilgimizi genişletmemize yardımcı olur.
- Television helps us widen our knowledge.
Dün babama yardım ettim.
- Yesterday I helped my father.
Dün babama yardım ettim.
- I helped my father yesterday.
Ben size seve seve yardımcı olacaktım, sadece şimdi çok meşgulüm.
- I would gladly help you, only I am too busy now.
Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur.
- Tea and coffee helps to start the day.
Yardımseverliğiniz için teşekkür ederim.
- I thank you for your helpfulness.
Tom Mary'ye okul giderlerini ödemesine yardımcı olmak için para gönderdi.
- Tom sent money to Mary to help her pay for school expenses.
İkinize de yardımcı olmak için bir şey yapardım.
- I would do anything to help you both.
Kontakt lensimi bulmama yardım edin.
- Help me find my contact lens.
Yardım edin! İçeride kilitli kaldım!
- Help! I've been locked in!
Onların dillerini yok olmaktan kurtarmak için yerli Amerikalılara yardım etmek istiyorum.
- I want to help Native Americans to save their languages from extinction.
Çatırdayan evliliğimizi kurtarmak için yardıma ihtiyacımız var.
- We need help in fixing our broken marriage.
He's a real road-rager. / Yup, he really needs help, maybe anger management..
The help is coming round this morning to clean.
She was struggling with the groceries, so I offered to help.
He was a great help to me when I was moving house.
The white paint on the walls helps make the room look brighter.
Are they going to beat us? —Not if I can help it!.
... make search more helpful at the moment. ...
... It's not helpful content. ...