In 1900 he left England, never to return.
- 1900 yılında İngiltere'den ayrıldı, asla geri dönmedi.
I'll bet Madonna doesn't return to her career for awhile.
- Madonna'nın kariyerine bir süre için geri dönmeyeceğine bahse girerim.
In order to return to our era, what should we do?
- Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
I want to return to work.
- İşe geri dönmek istiyorum.
I have to get back to Boston.
- Boston'a geri dönmek zorundayım.
I'll have to get back to you.
- Sana geri dönmek zorunda kalacağım.
Let's go back before it begins to rain.
- Yağmur başlamadan önce geri dönelim.
Tom will go back home soon.
- Tom yakında eve geri dönecek.
Do you think I'm too old to go back to school?
- Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
Tom certainly wouldn't be pleased if Mary decided to go back to work.
- Mary işe geri dönmeye karar verse, Tom kesinlikle memnun olmaz.
Do you think I'm too old to go back to school?
- Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
Tom had to go back the way he'd come.
- Tom geldiği yoldan geri dönmek zorunda kaldı.
If you don't want to come back, I'll understand.
- Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.
We'll have to come back.
- Geri dönmek zorunda kalacağız.
Tom has to get back to work.
- Tom işe geri dönmek zorunda.
I wish I'd get back to my childhood again.
- Keşke tekrar çocukluğuma geri dönsem.
He is returning to this city.
- O bu şehre geri dönüyor.
Tom will be returning soon.
- Tom yakında geri dönecek.
In order to return to our era, what should we do?
- Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
After a long absence, she returned home.
- Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.
He returned home three hours later.
- Üç saat sonra eve geri döndü.
He returned to America.
- Amerika'ya geri döndü
Turkish envoy heads back to united states.
It's too late to turn back.
- Geri dönmek için çok geç.
It's too late to turn back now.
- Şimdi geri dönmek için çok geç.
You don't have to be back until tomorrow.
- Yarına kadar geri dönmek zorunda değilsin.
It's so nice to be back.
- Geri dönmek çok güzel.
In order to return to our era, what should we do?
- Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
I want to return to work.
- İşe geri dönmek istiyorum.