geri dönme

listen to the pronunciation of geri dönme
Türkisch - Englisch
reversal
return

In order to return to our era, what should we do? - Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?

In 1900 he left England, never to return. - 1900 yılında İngiltere'den ayrıldı, asla geri dönmedi.

turning back
(Bilgisayar) bounce
regression
(Kanun) withdrawal
(Tıp) recovery
failback
retrocession
geri dönmek
return

I want to return home, as I prefer to study and to succeed in life. - Okumayı ve hayatta başarılı olmayı tercih ettiğim için eve geri dönmek istiyorum.

You've got a minute to go and return. - Gidip geri dönmek için bir dakikan var.

geri dön
turn away
geri dönmek
revert
geri dönmek
(Fiili Deyim ) get back

I'll have to get back to you. - Sana geri dönmek zorunda kalacağım.

Tom has to get back to work. - Tom işe geri dönmek zorunda.

geri dönmek
regain
geri dön
(Bilgisayar) go back

Tom had to go back to Boston. - Tom Boston'a geri dönmek zorunda kaldı.

You should go back right now. - Şu an geri dönmelisin.

geri dön
(Bilgisayar) revert
geri dön
(Bilgisayar) go back to

Tom didn't want to go back to where he was born. - Tom doğduğu yere geri dönmek istemiyordu.

Do you think I'm too old to go back to school? - Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?

geri dönmek
cut back
geri dönmek
fetch up
geri dönmek
backtrack
geri dönmek
(Latin) averto
geri dönmek
start back
geri dönmek
go back

He wants to go back to the wild. - O, vahşi hayata geri dönmek istiyor.

Tom had to go back the way he'd come. - Tom geldiği yoldan geri dönmek zorunda kaldı.

geri dönmek
come back

If you don't want to come back, I'll understand. - Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.

I don't want to come back here ever again. - Bir daha asla buraya geri dönmek istemiyorum.

geri dönmek
(Politika, Siyaset) retail
geri dönmek
(Dilbilim) bring back
geri dön
got back
geri dön
get back

I wish I'd get back to my childhood again. - Keşke tekrar çocukluğuma geri dönsem.

Tom has to get back to work. - Tom işe geri dönmek zorunda.

geri dön
{f} returning

He is returning to this city. - O bu şehre geri dönüyor.

Tom will be returning soon. - Tom yakında geri dönecek.

geri dön
backtrack
geri dön
{f} return

After a long absence, she returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

After a long absence, he returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

geri dön
turn about
geri dön
{f} returned

After a long absence, she returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

He returned to America. - Amerika'ya geri döndü

Geri dönmek
head back

Turkish envoy heads back to united states.

geri dön
back to top
geri dönmek
turn back

We're going to have to turn back. - Geri dönmek zorunda kalacağız.

It's too late to turn back. - Geri dönmek için çok geç.

geri dönmek
be back

Tom wants you to know we intend to be back. - Tom geri dönmek niyetinde olduğumuzu bilmeni istiyor.

Tom doesn't have to be back until tomorrow. - Tom yarına kadar geri dönmek zorunda değil.

geri dönmek
revert back to
esnek geri dönme
(İnşaat) elastic recovery
geri dön
backslide
geri dönmek
(tazı) hark back
geri dönmek
return to

In order to return to our era, what should we do? - Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?

I want to return to work. - İşe geri dönmek istiyorum.

geri dönmek
to come back, to return, to get back
geri dönmek
to come back, go back, return
geri dönmek
put back
geri dönmek
rejoin
geri dönmek
wind
ülkesine geri dönme
repatriation
Türkisch - Türkisch

Definition von geri dönme im Türkisch Türkisch wörterbuch

Geri dönmek
(Osmanlı Dönemi) FEZR
Geri dönmek
(Osmanlı Dönemi) TAAVVÜD
Geri dönmek
rücu etmek
Geri dönmek
çark etmek
geri dönmek
tornistan etmek