Vücut ekstra kaloriyi yağa dönüştürür.
- The body converts extra calories into fat.
Tom yaklaşan testi gözden geçirmek için biraz ekstra zaman kullanabilirdi.
- Tom could use a little extra time to review for the upcoming test.
Tom yaklaşan testi gözden geçirmek için biraz ekstra zaman kullanabilirdi.
- Tom could use a little extra time to review for the upcoming test.
Biraz daha fazla zamana ihtiyacım vardı.
- I needed a little extra time.
Ayrı bir servis ücreti tahsil edilecektir.
- The service charge is extra.
Ayrıca bu biraz ekstra yapmak için bir yoldur.
- It's a way to make a little extra on the side.
Tom fevkalade mutlu hissetti.
- Tom felt extraordinarily happy.
Tom'un ödünç alabileceği ekstra bir tanemiz var mı?
- Do we have an extra one that Tom can borrow?
Ödünç alabileceğim fazladan bir bisikletin var mı?
- Do you have an extra bicycle that I could borrow?
Yedek anahtarın var mı?
- Do you have an extra key?
Tom başıma fazladan iş çıkarıyor.
- Tom causes me a lot of extra work.
Onların fazladan bir yatağı var.
- They have an extra bed.
Onların fazladan bir yatağı var.
- They have an extra bed.
Tom başıma fazladan iş çıkarıyor.
- Tom causes me a lot of extra work.
Tom'un olağanüstü dereceleri var.
- Tom got extraordinary grades.
Tom olağanüstü yakışıklı idi.
- Tom was extraordinarily handsome.
Ekstra masraf var mı?
- Is there any extra charge?
Ayrıca bu biraz ekstra yapmak için bir yoldur.
- It's a way to make a little extra on the side.
extra, extra, read all about it!.
That day he ran to school extra fast.