ekstra

listen to the pronunciation of ekstra
Türkisch - Englisch
extra

They decided to leave extra food behind. - Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler.

Tom could use a little extra time to review for the upcoming test. - Tom yaklaşan testi gözden geçirmek için biraz ekstra zaman kullanabilirdi.

additional

We need additional talented people. - Ekstra yetenekli insanlara ihtiyacımız var.

Our plan has lots of additional advantages. - Planımızın bir sürü ekstra avantajları var.

1.high-quality, extra
extra, additional; best
extra, additional
supernumerary
choice
best
sundry
special
ekstra ekstra the
very best
ekstra masraf
extra

Is there any extra charge? - Ekstra masraf var mı?

ekstra masraflar
extras
ekstra olarak
extra
ekstra uzun menzilli hava aracı
(Askeri) extra-long-range aircraft
ekstra yatak
extra bed
ekstra ücret
extra fee
ekstra ücret var mı
Any extra fee
ekstra şey
extra
bizim ekstra yataklı ikiz odaya ihtiyacımız var
We need one double room with an extra bed
legal ekstra
(Bilgisayar) legal extra
mektup ekstra
(Bilgisayar) letter extra
odamıza ekstra yatak koyabilir misiniz
Could you put an extra bed in the room
opsiyonel ekstra
optionla extra
verimlilik ekstra ödemeleri
(Ticaret) productivity wages
Türkisch - Türkisch
Englisch - Türkisch

Definition von ekstra im Englisch Türkisch wörterbuch

special özel, siradan olmayan, olagandisi; ekstra, ek, özel
özel herhangi bir şey
ekstra
Favoriten