Türkisch - Englisch
Definition von devri im Türkisch Englisch wörterbuch
- cyclic
- periodical
- periodic
- periodical, cyclical
- occurring at regular intervals
- periodic, cyclic
- recurrent; cyclic; seasonal
- 1.rotational
- devir
- cycle
- devir
- period
- devir
- transfer
- devir
- era
- devri kabil olmayan
- (Kanun) non-negotiable
- devri kapanmak üzere olmak
- be on its way out
- devri hatve açısı
- (Havacılık) cyclic pitch angle
- devri hatve değişimi
- (Havacılık) cyclic pitch change
- devri hatve kumandası
- (Havacılık) cyclic pitch control
- devri imkansız konşimento
- (Ticaret) nonnegotiable bill of lading
- devri kabil olmayan poliçe
- (Ticaret) nonnegotiable draft
- devri madde
- (Askeri) cyclic item
- devri süreç
- (Coğrafya) circular process
- devri yükseltmek
- increase the cycle
- defteri kebir devri
- (Ticaret) ledger transfer
- demir devri
- iron age
- demir devri
- the iron age
- devir
- {i} age
- İşletme Devri
- (Ahlak Bilimi) Business transfer
- devir
- rotation
- devir
- epoch
- devir
- takeover
- devir
- {i} turnover
- buzul devri
- (Coğrafya) glacial
- devir
- cyclic
- devir
- turnaround
- devir
- turning over
- devir
- conveyance
- devir
- tour
- devir
- dashpot
- devir
- vintage
- devir
- (Bilgisayar) cyclic process
- devir
- demise
- devir
- saecular
- devir
- (Latin) transferre
- devir
- disposition
- devir
- {i} reign
- hisse devri
- share transfer
- makine devri
- machine speed
- motor devri
- (Otomotiv) revolutions per minute
- motor devri
- (Otomotiv) engine speed
- motor devri
- engine rpm
- yetki devri
- (Askeri,Ticaret) delegation of authority
- yetki devri
- subsidiarity
- yetki devri
- (Ticaret) delegation
- devir
- revolution
- devir
- {f} overturn
The angry mob overturned cars and smashed storefront windows.
-Öfkeli kalabalık, arabaları devirdi ve mağazaların önündeki camları kırdı.
- devir
- knock over
- devir
- circuit
- devir
- time
Times are tough. Try to be strong!
-Devir kötü. Güçlü olmaya çalış!
- devir
- times
Times are tough. Try to be strong!
-Devir kötü. Güçlü olmaya çalış!
- devir
- {f} upset
- devir
- circulating
- devir
- tip over
- devir
- turn
- Fetret Devri
- (Tarih) The Ottoman Interregnum
- devir
- revs
- lale devri
- (Tarih) Tulip Period or Tulip Era which the Ottoman Empire can be said to have begun to orient itself towards Europe
- taş devri
- Stone Age
The Stone Age ruins were discovered.
-Taş Devri kalıntıları keşfedildi.
We're no longer living in the stone age.
-Artık taş devrinde yaşamıyoruz.
- yetki devri
- Delegation of authority, transfer of authority (TOA)
- yetki devri
- Delegation, authority delegation
- Aügüst devri
- augustan age
- Jura devri
- the Jurassic period, the Jurassic
- Yontmataş Devri
- the Paleolithic Age
- bilgi devri
- data cycle
- buzul devri
- ice age
- buzul devri geol
- glacial period, ice age
- cilalı taş devri
- neolithic age
- devir
- (Hukuk) circulation, cession
- devir
- gyration
- devir
- era, epoch, period; reign
- devir
- rounder
- devir
- take over
- devir
- circulation
- devir
- period, epoch, era, age
- devir
- currency
- devir
- Eyre
- devir
- spin
- devir
- tour, circuit
- devir
- release
- devir
- circumvolution
- devir
- alienation
- devir
- revolution, turn
- devir
- disposal
- devir
- assignation
- devir
- cycle; period
- devir
- grant
- devir
- revolving, turning
- devir
- assignment
- devir
- cession
- devir
- circle
- devir
- rev
- devir
- volta
- devir
- rpm
- devir
- rps
- devir
- overthrown
- devir
- overthrow
- devir
- {i} transference
- devir
- overthrew
- dip sarım başlama devri
- underwinding starting speed
- dizel yakıt pompa devri
- (Otomotiv) injection pump rpm
- dizel yakıt pompa devri
- (Otomotiv) injection pump speed
- duraklama devri
- unproductive period
- hisse senedi devri
- (Ticaret) transfer of stock
- hisse senedi devri
- (Ticaret) assignment of stock
- kahramanlar devri
- heroic age
- karbon devri geol
- the Carboniferous period
- kuluçka devri/dönemi incubation period
- (for eggs or a disease caused by a pathogen)
- lale Devri Ottoman
- hist. the Tulip Period (extending from 1718 to 1730)
- makine devri
- engine speed
- memeli hayvanlar devri
- cenozoic
- miras hakkının devri
- sale of decedents' estates
- muhasebe devri
- (Ticaret) bookkeeping cycle
- pompa devri
- (Otomotiv) pump speed
- pompa devri
- (Otomotiv) pump rpm
- risk devri
- (Ticaret) transfer of risk
- rölanti devri
- idling speed
- sermaye devri
- (Ticaret) capital turnover
- stok devri
- (Ticaret) stockturn
- su devri
- hydrologic cycle
- tanzimat devri
- the years 1839-1876 in Ottoman history
- taş devri
- hist . the Stone Age
- taş devri
- the Stone Age
- veri devri
- data cycle
- yontma taş devri
- Palaeolithic [Brit.]
- yontma taş devri
- paleolithic
I like to read about the Paleolithic era.
-Yontma taş devri hakkında okumayı seviyorum.
- yontma taş devri
- Palaeolithic
- yönetim devri
- (Hukuk) lease
- üç taşlı taş devri mezarı
- cromlech
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von devri im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Devirli
- Devirle ilgili
- Cilalı Taş Devri
- Tarihten önceki zamanların ayrıldığı üç devirden biri
- DEVİR
- (Osmanlı Dönemi) Bir şeyin diğerine teslimi
- DEVİR
- (Osmanlı Dönemi) Bazı ehl-i tarikatın dönerek ettikleri zikir, sema
- DEVİR
- (Osmanlı Dönemi) Müzikte, her ölçüye ve
- DEVİR
- (Osmanlı Dönemi) Bir şeyin çevresinde dolaşmak. Dönme
- DEVİR
- (Osmanlı Dönemi) Aktarma, bir şeyin bir kaptan veya bir yerden diğerine nakli
- DEVİR
- (Osmanlı Dönemi) Bir şeyi sonuna kadar okuyup bitirmek. Geçmiş dersleri hatırlama
- DEVİR
- (Osmanlı Dönemi) Seyahat. Bir memleketi dolaşmak
- DEVİR
- (Osmanlı Dönemi) Bir bölük veya takım askerin teftiş veya emniyeti muhafaza için dolaşması
- DEVİR
- (Osmanlı Dönemi) (Devr) (C: Edvâr) Nakil. Birisinin uhdesinden diğerinin uhdesine geçirmek
- DEVİR
- (Osmanlı Dönemi) Bir şeyin kendi mihveri üzerinde dönmesi
- Devir
- (Hukuk) TEMLİK
- Devir
- çevrim
- Devir
- periyot
- YETKİ DEVRİ
- (Hukuk) İdare hukukunda, resmi bir memura ait yetkinin tamamen veya kısmen yetkili makamın onayı ile diğer bir memura devredilmesi
- Yontma Taş Devri
- Tarihten önceki zamanların en eski devri
- devir
- Bir malın mülkiyetini veya bir mal üzerindeki hakkı bir başkasına geçirme
- devir
- (Osmanlı Dönemi) bak. teselsül
- devir
- Dönme, dönüş
- devir
- Aktarılma
- devir
- Bir görevin bir kimseden bir başkasına geçmesi
- devir
- Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası, dönem, periyot
- devir
- Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası, dönem, periyot: "Bana sorarsanız devrimiz nasihat devri olmaktan çıktı."- B. Felek
- devir
- Dolaşma
- devir
- Sürekli ve düzenli değişme, çevrim
- devir
- Bir hareket, birbirinin aynı olan ve eşit zamanlarda yapılan başka hareketlerden oluştuğunda hareketlerin her biri veya bunların yapılması için geçen her zaman aralığı, periyot
- kavuşum devri
- Bir gezegenin iki kavuşumu arasında geçen zaman aralığı
- kuluçka devri
- Kuluçka dönemi
- maden devri
- Tarihten önceki zamanların ayrıldığı üç çağdan sonuncusu olan ve madenlerin kullanılmaya başladığı zaman kesimine verilen ad
- taş devri
- İnsanın ortaya çıkışı ve taştan araçlar yapmasından başlayarak kalkolitik çağın sonuna kadar geçen tarih öncesi dönem
- taş devri
- Bir şeyin henüz gelişmemiş, ilkel durumu
- yetki devri
- Bir makam veya organın sahip olduğu yetkileri başka bir makam veya organa devretme