boşluk

listen to the pronunciation of boşluk
Türkisch - Englisch
space

There is a blank space in front of the first letter of this sentence that should be removed. - Bu cümlenin ilk harfinin başında kaldırılması gereken bir boşluk var.

Leave more space between the lines. - Hatlar arasında daha fazla boşluk bırakın.

emptiness

An emptiness devours my heart. - Bir boşluk kalbimi yiyip bitirmektedir.

gap

The gap was bigger than I expected. - Boşluk beklediğimden daha büyüktü.

The cat went through a gap in the fence. - Kedi çitteki bir boşluktan geçti.

yard
{i} vacancy

His resignation left a vacancy in the cabinet. - İstifası kabinede boşluk bıraktı.

blank

Fill the blanks with suitable words. - Boşlukları uygun kelimelerle doldurun.

I filled in the blanks. - Boşlukları doldurdum.

vacuum
hollow
chamber
emptiness; cavity; gap; clearance; vacuum
allowance
desideratum
hollow space
nothingness
chasm
blank space, blank
clear
inanition
blank; antrum
hole

The story is full of holes. - Anlatı boşluklarla dolu.

Why do the five yen coin and the fifty yen coin have holes in the center? - Neden 5 ve 50 yenlik bozuk paraların ortasında boşluk var?

idleness
blank , space
daylight
cavity (Anatomy); slackness
blankness; abysm
clearance
phys. vacuum
hiatus
abyss
gulf
(Hukuk) lacuna, vacuum, gap
hollowness
{i} separation
{i} void

When I look back on my youth, I see a spiritual void, said Tom. - Tom Gençliğime baktığımda manevi bir boşluk görüyorum. dedi.

Fadil felt a void in his life. - Fadıl hayatında bir boşluk hissetti.

vacancies
(Jeoloji) clearence
interim
(İnşaat) porosity
well
null
(İnşaat) pore
exhaustion
(Bilgisayar) gap width
opening
recess
area
cavity
{i} slot
aperture
vainness
{i} yawning
sinus
play
backlash
{i} blankness
{i} voidness
{i} slackness
vacuole
inanity
{i} vacuity
{i} nullity
inane
wilderness
{i} abysm
{i} slack
{i} lacuna
boşluk bırakmak
space
boşluk doldurma
filling the gaps
boşluk doldurma
filling in the blanks
boşluk akımı
space current
boşluk açısı
clearance angle
boşluk bastırma
space suppression
boşluk bırakmak
tolerate
boşluk bırakmak
space out
boşluk bırakmak
leave a blank
boşluk bırakmak
interspace
boşluk damıtması
vacuum distillation
boşluk karakteri
blank character , space character
boşluk karakteri
blank character
boşluk listesi
space list
boşluk oluşumu
cavitation
boşluk oranı
void ratio
boşluk payı
free play
boşluk payı
headroom
boşluk rezonatörü
cavity resonator
boşluk tulumbası vacuum pump
(for removing air)
doluluk boşluk oranı
(Bilgisayar,Teknik) duty cycle
abdominal boşluk
(Tıp) abdominal cavity
birden fazla boşluk
(Bilgisayar) multiple spaces
boşluklar
(Kimya) voids
boşluklar
pores
eksenel boşluk
(Otomotiv) axial play
eksenel boşluk
axial clearance
kelime arası boşluk
tracking
sismik boşluk
(Çevre) seismic gap
sonra boşluk
(Bilgisayar) space after
sonraki boşluk
(Bilgisayar) space after
sıfır boşluk
(Bilgisayar) zero space
önceki boşluk
(Bilgisayar) space before
boşluklar
gaps

There's a lot of gaps in my knowledge of math. - Matematik bilgimde birçok boşluklarım var.

boşluklar
blanks
boşluklar
spaces

When first year students write compositions, shouldn't they leave spaces between words? - Birinci sınıf öğrencileri kompozisyon yazdıklarında, kelimeler arasında boşluklar bırakmaları gerekmiyor mu?

yasal boşluk
Legal gap
alt boşluk
ground clearance
bloklararası boşluk
interblock gap
bölünemez boşluk
non-breaking space , nonbreak space
büyük boşluk
vast
ctrl+boşluk çubuğu
(Bilgisayar) ctrl+space
darbe boşluk oranı
pulse-duty factor
fıçıda kalan boşluk
wantage
hukuki boşluk
(Ticaret) legal gap
istenen boşluk
(Bilgisayar) nonbreak space
kısmi boşluk
partial vacuum
minimum boşluk
minimum clearance
ortalama boşluk
average clearance
salt boşluk
absolute vacuum
serbest boşluk
free play
siyasi boşluk
(Askeri) political vacuum
tabii boşluk oranı
natural void ratio
tikel boşluk
(Fizik) partial vacuum
volkanik kayadaki boşluk
geode
yan boşluk
side clearance
yuvarlak boşluk
(Tıp) acinus
öbeklerarası boşluk
interblock gap
Türkisch - Türkisch
Oyuk, çukur, kapanmamış yer
Kesinti, kopukluk
Kesinti, kopukluk: "O sevimli toprakların boşluğu gönlüne dokunmuştu."- F. R. Atay
Boş geçen süre
İçinde hiçbir cisim bulunmayan uzay, vakum
Yetersizlik
Yetersizlik: "O günden bugüne olanları hatırladıkça insan ister istemez bu türlü çabaların hiçliğini, boşluğunu düşünmek zorunda kalıyor."- R. H. Karay. İçinde hiçbir cisim bulunmayan uzay, vakum
Eksiklik, yoksunluk duygusu
Eksiklik, yoksunluk duygusu: "Nevin, içinde ucu bucağı kayıp bir boşluk duydu."- S. F. Abasıyanık
vakum
kavite
cevf
(Osmanlı Dönemi) FÜRUC
boşluk tulumbası
bakınız: boşaltaç
boşluk
Favoriten