Onun davranışı, benim hatırladığım gibi, çok kötüydü.
- His behavior, as I remember, was very bad.
Onun davranışı arkadaşlarının çoğunu hayal kırıklığına uğrattı.
- His behavior disappointed many of his friends.
Onun küstah tavırlarına dayanamadım.
- I couldn't put up with her arrogant behavior.
Onun kendini beğenmiş tavırları kırıcı.
- His smug behavior is offensive.
Bu hareketin, kadınların davranışları üzerine büyük bir etkisi vardı.
- This movement had a great impact on the behavior of women.
Davranışı sıradışıydı.
- Her behaviour was out of the ordinary.
Onun davranışları için şimdiden özür dilerim.
- I apologize in advance for his behaviour.
Çocuğun okul arkadaşlarına karşı davranışı ve tutumu ibret vericiydi.
- The child's behaviour and attitude towards his fellow students was exemplary.
... can't engage in some of this risky behavior that is putting Main Street at risk. We're ...
... surveillance, you could say, "I kinda feel like it might change my behavior if I were ...