Love is seeing her in your dreams.
- Aşk onu rüyalarında görmektir.
You're the love of my life.
- Sen benim hayatımın aşkısın.
She has a secret crush on her sister's boyfriend.
- Kız kardeşinin erkek arkadaşına karşı gizli bir aşkı var.
Mary was my first crush.
- Mary benim ilk aşkımdı.
It was a very passionate love affair.
- Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.
Between men and women there is no friendship possible. There is passion, enmity, worship, love, but no friendship.
- Erkekler ve kadınlar arasında arkadaşlık olamaz. Tutku, düşmanlık, aşk, aşırı sevgi olabilir ama dostluk asla.
seni seviyorum.
Only love can break your heart.
- Sadece aşk kalbini kırabilir.
But love can break your heart.
- Ama aşk kalbinizi kırabilir.
She gave herself to flames of love.
- O kendini aşk ateşinin kollarına bıraktı.
I love romance novels.
- Aşk romanlarını seviyorum.
You should stop reading romance novels.
- Aşk romanları okumayı durdurmalısın.
A true love story never ends.
- Gerçek bir aşk hikayesi asla bitmez.
That love affair is a family secret.
- O aşk ilişkisi bir aile sırrıdır.
It was a one-sided love affair.
- O tek-taraflı bir aşk ilişkisiydi.
It was a very passionate love affair.
- Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.
What's your favorite romance novel?
- Favori aşk romanın nedir?
The novelist wrote several romances.
- Romancı birkaç aşk romanı yazdı.
I want to make love with you.
- Seninle aşk yapmak istiyorum.
Tom wanted to marry his true love.
- Tom gerçek aşkı ile evlenmek istiyordu.
Tom wanted to marry his true love, Mary.
- Tom gerçek aşkı Mary ile evlenmek istiyordu.