If you have a time, could you translate some sentences below, please?
 - Aşağıdaki cümleleri çevirebilir misiniz, lütfen?
We saw a lake far below.
 - Biz çok aşağıda bir göl gördük.
The cat on the tree came down to me.
 - Ağaçtaki kedi bana doğru aşağıya geldi.
She looked at me with tears running down her cheeks.
 - Yanaklarından aşağı akan gözyaşlarıyla bana baktı.
There is no reason for you to feel inferior to anyone.
 - Birinden daha aşağıda olduğunu hissetmek için hiçbir neden yoktur.
Tom has an inferiority complex.
 - Tom bir aşağılık kompleksine sahip.
The actual price was lower than I had thought.
 - Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
Hanover is the capital of Lower Saxony.
 - Hannover Aşağı Saksonya'nın başkentidir.
He pushed the car downhill.
 - O arabayı yokuş aşağı itti.
And it doesn't take long to go downhill.
 - Ve yokuş aşağı gitmek uzun sürmüyor.
No one should be subjected to such humiliation.
 - Hiç kimse böyle bir aşağılanmaya maruz bırakılmamalıdır.
You can watch movies with English subtitles using this link.
 - Aşağıdaki linkten, filmleri İngilizce altyazılı olarak izleyebilirsiniz.
Dan came back downstairs.
 - Dan aşağı kata geri geldi.
I'll be waiting downstairs.
 - Aşağı katta bekliyor olacağım.
The actual price was lower than I had thought.
 - Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
They bounced up and down.
 - Onlar yukarı aşağı zıpladı.
Tom started bouncing up and down on the bed.
 - Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
It's better to be approximately right than completely wrong.
 - Tamamen yanlış olmasındansa üç aşağı beş yukarı doğru olması daha iyidir.