c-sesi

listen to the pronunciation of c-sesi
Türkçe - Türkçe

c-sesi teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

göğüs sesi
Baş veya boğazdan gelmeyen gür ve açık bir biçimde çıkarılan ses
kaynaştırma sesi
Ünlü ile sona eren bir kelimeye ünlü ile başlayan bir ek geldiğinde araya giren y sesi: İki-y-i, oda-y-a, soru-y-u vb
mağara sesi
Derin, boğuk ve korkmuş vurgulu ses
çevir sesi
Telefon numarasının aranmaya hazır olduğunu belirten ince ve monoton ses, sinyal
Türkçe - İngilizce

c-sesi teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

ıslık sesi çıkarmak
swish
düdük sesi
whistle

On hearing the whistle, they started at full speed. - Onlar düdük sesini duyduklarında son hızla başladılar.

ıslık sesi
whistle
sesi boğmak
muffle
emme sesi çıkarmak
suck
metal sesi
clanging
sesi titremek
trill
sesi yükseltme
amplification
alarm sesi
(Bilgisayar) alarm sound
boru sesi
bugle-call
boru sesi
trumpet
boru sesi
blast
dalga sesi
(Bilgisayar) wave volume
darbe sesi
impact sound
davul veya boru sesi
(Muzik) tuck
iletmek (sesi)
conduct
insan sesi
(Bilgisayar) voices
insan sesi
(Bilgisayar) voice
kuvvetli bir darbenin sesi
wham
numara çevir sesi
(Bilgisayar) dial tone
saat sesi
tick-tack
sesi
(Bilgisayar) play the sound
sesi
(Bilgisayar) sound
sesi alçalt
(Bilgisayar) volume down
sesi azalt
(Bilgisayar) decrease volume
sesi boğmak
mute
sesi titremek
twitter
siren sesi
siren sound
tel sesi
twang
televizyon sesi
(Bilgisayar) television audio
top sesi
report
tık sesi
click
tık sesi çıkarmak
click
vuruntu sesi
(Otomotiv) ping
vuruntu sesi
(Otomotiv) chug
vızıltı sesi veren aygıt
buzzer
ıslık sesi
sibilant sound
Bir elin nesi var iki elin sesi var
(Atasözü) Many hands make light work
arı sesi
pure tone
bir elin nesi var iki elin sesi var.
(Atasözü) Four eyes are better than two
boru sesi
blare
dalga sesi
lap
deve sesi
came the sound of
hindi sesi
gobble
karga sesi
caw
kedi sesi
cat sound
maymun sesi
monkeys audio
sesi kısılmak
hoarse
sesi yükseltmek
raise voice
çan sesi
dong
ahenkli çan sesi
chime
alkış sesi
clap
ayak sesi
footfall
ayak sesi
footstep

The snow impaired Mustafa’s ability to hear anyone’s footsteps. - Kar, Mustafa'nın herhangi birinin ayak sesini duyabilmesini engelledi.

ayak sesi
patter
ayak sesi
tread
ayak sesi
step, footstep
ayak sesi
step
aynı sesi tekrarlamak
alliterate
azgın kedi sesi
caterwaul
ağır ayak sesi
tramp
baykuş sesi
tu whitt
baykuş sesi
tu whoo
bağırmaktan sesi kısılmak
shout oneself hoarse
bip sesi
bleep
bip sesi
beep

My cellphone beeps if the battery is running low. - Pil düşük olduğunda benim cep telefonu bip sesi verir.

This is an answering machine, after the beep leave a message or send a fax, thank you. - Bu bir telesekreterdir, bip sesinden sonra bir mesaj bırakın veya faks çekin, teşekkürler.

bir elin nesi var iki elin sesi var
two heads are better than one
boru sesi
toot
boru sesi
tarantara
boru sesi
trump
boru sesi
sennet
boru sesi
clarion voice
boru sesi
bugle call
boru sesi
clarion
boru sesi çıkarmak
blare
boğmaca öksürüğü sesi
whoop
bu bir şeye çarpma sesi çıkartıyor
It makes a knocking noise
bülbül sesi
jug
cd-rom sesi
(Bilgisayar) cd-rom volume
civciv sesi
peep
cup sesi
flop
dalga sesi
wash, sound of a wave
dalga sesi
wash
davul sesi
drumbeat
davul sesi
roll
davul sesi
rub-a-dub
davul sesi
drum
davul sesi
tum
davulun sesi uzaktan hoş gelir
(Atasözü) Distance lends enchantment to things
dil sesi
lingual
düdük sesi
beep
düdük sesi
hoot
düşme sesi
plump
en kalın kadın sesi
alto
en kalın kadın sesi
contralto
en tiz erkek sesi
(tenor) tenor
ezme sesi
trample
fil sesi
trumpet
film sesi
(Bilgisayar) movie volume
fren sesi
(Otomotiv) brake squeak
gayda sesi
skirl
gayda sesi çıkarmak
skirl
geniz sesi
nasal
geniz sesi ling
nasal sound
gerçeğin sesi
the ring of truth
görüntü sesi
(Bilgisayar) video vol
göğüs sesi mus
chest tone
güçlü sesi
(Tiyatro) mighty voice
halkın sesi
the popular cry
hindi sesi çıkarmak
gobble
hopârlörden gelen müzik sesi
piped music
horoz sesi
crow
ikaz sesi
buzzer
inilti sesi
groaning
kalp sesi
(Tıp) heart sound
kanat sesi
whirr
kanat sesi
flap
kanat sesi
whir
kapı sesi
rat tat
kapı sesi
rat tat tat
karga sesi çıkarmak
caw
kaz sesi
honk
kaz sesi çıkarmak
gaggle
kaz sesi çıkarmak
honk
kazıma sesi
scrape
kaşıma sesi
scratch
kedi sesi
(Tıp) purring tremor
klâkson sesi
honk
korna sesi
toot
korna sesi
honk

I heard a horn honking. - Bir korna sesi duydum.

korna sesi
peep
korna sesi
beep
koyun sesi gibi titretmek
(Muzik) goatlike shake
kuzgun sesi
caw
kuş sesi
pipe
lokomotif sesi
(Tıp) locomotive sound
makas sesi
snip snap
mart kedisi sesi
caterwaul
mermi sesi
ping
mikrofon girişi sesi
(Bilgisayar) mic in volume
mikrofon sesi
(Bilgisayar) micphone vol
mikrofon sesi
(Bilgisayar) mic volume
mono kar sesi
(Bilgisayar) mono mix volume
mono çıkış sesi
(Bilgisayar) mono out volume
motor sesi
put put
ortam sesi
(Bilgisayar) media volume
pat sesi
thudding
pat sesi
thud
pat sesi
pat
patlama sesi
pop
patlama sesi
boom

The cellar-door flew open with a booming sound. - Kiler kapısı bir patlama sesi ile açıldı.

patlama sesi
clap
patlama sesi
(Havacılık) crackle
rüzgârın sesi
whistle
saat sesi
tick
saat sesi
tick tack
sarkan şeyin çarpma sesi
flip flap
sarkan şeyin çarpma sesi
flip-flop
sert adım sesi
clump
sesi ayarlamak
modulate
sesi ayyuka çıkmak
to shout to high heaven, be heard clear to China
sesi dağıtan platform
sounding board
sesi kullanma
vocalism
sesi kısık
aphonic
sesi kısılıncaya kadar bağırmak
shout oneself hoarse
sesi kısılıncaya kadar konuşmak
talk oneself hoarse
sesi soluğu kesilmek
1. to become completely silent. 2. to die
sesi soluğu çıkmamak
1. to raise no objection. 2. to keep quiet, not to say anything
sesi titretme
quaver
sesi titretme
shake
sesi yansıtan
tympanic
sesi yansıtan
resonant
sesi yansıtan alet
resonator
sesi yansıtma
resonance
sesi yansıtmak
resound
sesi çıkmamak
1. to raise no objection. 2. to keep quiet, not to say anything
sesi çıkmayan
buttoned up
sesi çıkmaz
taciturn
sesi şiddetlendirme özelliği
resonance
silah sesi
(Askeri) gun report
silah sesi
shot

We heard three shots. - Biz üç el silah sesi duyduk.

We heard a shot not far away. - Çok uzakta olmayan bir silah sesi duyduk.

silâh sesi
report
sistem sesi
(Bilgisayar) system volume
solunum sesi
(Tıp) respiratory sound
solunum sesi
breath sound
su sesi
splash
su sesi
ripple
su sesi
gurgle
suya çarpma sesi
plash
suya çarpma sesi
splash
sürtme sesi
scrape
tek sesi oluşturan iki harf
digraph
telefon sesi
ring
telefon çevir sesi
dial tone
tetik sesi
click of trigger
tiz erkek sesi
falsetto
trampet sesi
rub-a-dub
törpü sesi
rasp
tüfek sesi
rifle shot
ufak çan sesi
ting a ling
uyarı sesi
beep
uydu sesi
(Bilgisayar) satellite audio
vicdanın sesi
the still small voice
video sesi
(Bilgisayar) video volume
video sesi
(Bilgisayar) vcr audio
vurma sesi
beat
wave çıkış sesi
(Bilgisayar) wave out vol
windows sesi
(Bilgisayar) windows sound
yumruk sesi
thump
zil sesi
ring

I heard the sound of a ringing bell. - Çalan bir zil sesi duydum.

Tom changed the ringtone on his phone. - Tom telefonundaki zil sesini değiştirdi.

zil sesi
ding dong
çalkantı sesi
wash
çalma sesi
ring
çan sesi
jingle
çan sesi
dingdong
çan sesi
chime
çan sesi
bells

We could hear the bells ringing from a nearby church. - Kilisenin yakından çan sesini duyabiliyorduk.

çan sesi
tintinnabulation
çan sesi
ring

We could hear the bells ringing from a nearby church. - Kilisenin yakından çan sesini duyabiliyorduk.

çan sesi
ting