Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Mevcut tek oda iki kişiliktir.
- The only room available is a double.
Belediye Başkanı şimdi müsait değil.
- The mayor is not available now.
Doktor şimdi müsait değil.
- The doctor is not available now.
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
Müsait bir tur rehberi var mı?
- Is there a tour guide available?
Maalesef uygun değilim.
- I'm afraid I'm not available.
Toplantılar için oda uygun olacak mı?
- Will the room be available for the meetings?
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir.
- This offer is available for a limited time only.
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Sözlük şimdi Android telefonlar için bir uygulama olarak kullanılabilir.
- The dictionary is now available as an app for Android phones.
Bu daktilo kullanılabilir mi?
- Is this typewriter available?
Önümüzdeki hafta bir görüşme mülakatı için hazır mısınız?
- Are you available next week for a follow-up interview?
Koltuklar hazır oluncaya kadar bir süre beklemekten başka bir şey yapamayız.
- We can do nothing but wait for a while until the seats are available.
We have an available candidate.
This is an available plea.
Tom isn't available at the moment. May I take a message?
- Tom is not available at the moment. May I take a message?
Tom is not available at the moment. May I take a message?
- Tom isn't available at the moment. May I take a message?