pislik

listen to the pronunciation of pislik
Türkçe - İngilizce
dirt

Tom is covered in dirt and grime. - Tom kir ve pislikle kaplı.

Tom likes to play in the dirt. - Tom pislikte oynamayı sever.

gook
fecal matter
scum

It's all my scumbag neighbor's fault. - Bunun hepsi benim pislik komşumun hatası.

Stop right there, you criminal scum! - Tam orada dur, seni suçlu pislik!

dregs
contaminate
(Argo) scumbag

Tom called me a scumbag. - Tom bana bir pislik dedi.

I'll never let these scumbags hurt you. - Bu pisliklerin sana zarar vermesine asla izin vermeyeceğim.

foul
evacuation
dirty trick
faecal matter
dreck
goat
filth
nastiness
contamination
foulness
feculence
scurvy
beastliness, nastiness, vileness
(an) obscenity; (a) profanity
crud
dirt, filth
dinginess
griminess
ordure
excrement, feces
crap [sl.]
vile, nasty, or low-down action
dirtiness, filthiness
faeces [Brit.]
dirtiness
pollution
impurity
jerk

Tom didn't know that Mary considered him a jerk. - Tom Mary'nin onu bir pislik olarak düşündüğünü bilmiyordu.

Suppose there's some jerk you just can't get on with. - Geçinemediğin pislik biri olduğunu düşün.

excreta
filthiness
muck
mire
excrement
mess
feces
soil
dirt, filth, muck; impurity; dirtiness, filthiness; obscenity; dirty trick; nastiness; mess; excrement, faeces, muck, mess, shit dışkı, necaset
{i} crap

Crap! I fell for his trap! - Pislik! Onun tuzağına düştüm!

drop in
hanky-panky
faeces
dung
muddiness
squalidness
rejectamenta
sullage
{i} sordidness
{i} smut
{i} smear
{i} uncleanliness
{i} offscourings
{i} squalor
pis
{s} nasty

Mary's cat is a nasty beast. - Mary'nin kedisi pis bir canavar.

They wrote a lot of nasty gossip about them in the newspaper. - Onlar gazetede onlar hakkında bir sürü pis dedikodu yazdı.

pis
{s} filthy

This shirt is filthy. Wash it after school. - Bu gömlek pis. Okuldan sonra onu yıka.

Get your filthy hands off him. - Çek pis ellerini onun üzerinden.

pis
{s} dingy
pis
dirty

This is a dirty job, I don't want to deal with it. - Bu pis bir iş, onunla ilgilenmek istemiyorum.

Tom gave Mary a dirty look. - Tom, Mary'ye pis pis baktı.

pis
{s} foul

I smell something foul. - Pis bir şeyin kokusunu alıyorum.

pislik içindeki ev
pigsty
pislik tutucu
strainer
pislik yuvası
cesspool
pislik böceği
sacred beetle
pislik böceği
dor
pislik böceği
dorbeetle
pislik götürmek
to be very dirty
pislik götürmek
be very dirty
pislik götürmek
(for a place) to be very dirty: Evi pislik götürüyor. The house is as dirty as a pigsty
pislik götürmek
very dirty
pislik herif
(Argo) dirtbag
pislik içinde
caked with dirt
pislik içinde bir halde
dingily
pislik içinde olarak
dingily
pislik içinde yaşamak
pig
pislik içinde yaşamak
pig it
pislik içindeki yer
piggery
pislik paçasından/paçalarından akmak
(for someone) to be very dirty, be covered with dirt
pislik sezmek
smell a rat
pislik tankı
sewage tank
pislik çukuru
sink
pis
dirty, filthy, unclean, impure, foul, messy, scruffy, grubby; nasty, obnoxious, disgusting, offensive, sordid, squalid; foul, obscene; scruff
pis
{s} grubby

The man is wearing grubby clothes. - Adam pis giysiler giyiyor.

pis
{s} messy

I hate when my hands get too oily and messy. - Ellerim çok yağlı ve pis olduğunda nefret ederim.

pis
scruff
pis
goat
pis
grungy
pis
repugnant
pis
ugly

The basement is ugly, dark, and smelly. - Bodrum, çirkin, karanlık ve pis kokulu.

pis
scruffy
pis
smudgy
pis
grotty
pis
piggish
pis
sordid
pis
scrubby
pis
impure

In many religions, masturbation is considered a sin and an impure act. - Birçok dinde, mastürbasyon günah ve pis bir eylem olarak kabul edilir.

pis
crummy
pis
slovenly
pis
grimy
akar su pislik tutmaz
(Atasözü) Flowing water does not get contaminated
değersiz pislik (herif)
(Argo) worthless piece of shit
lanet olası pislik
(Argo) fucking piece of shit
lanet olasıca pislik
(Argo) fucking piece of shit
lanet pislik
(Argo) fucking piece of shit
pis
abominable, foul, nasty, disgusting, vile, beastly
pis
mangy
pis
black
pis
miasmatic
pis
effing
pis
slimy
pis
offensive
pis
obnoxious
pis
scummy
pis
dirty, filthy, unclean, foul; contaminated
pis
dungy
pis
goatish
pis
obscenely; profanely
pis
uncleanly
pis
mucky
pis
miasmal
pis
sluttish
pis
snide, nasty; cheap, low-down
pis
squalid
pis
obscene
pis
frowzy
pis
foul, obscene; profane
pis
miry
pis
unclean
pis
Augean
pis
carrion
pis
grime

Tom is covered in dirt and grime. - Tom kir ve pislikle kaplı.

pis
grub

The man is wearing grubby clothes. - Adam pis giysiler giyiyor.

pis
cottonpicking
pis
muddy
silindirik pislik tutucu
drum trap
temizlenmesi gereken pislik
cobweb
İngilizce - İngilizce

pislik teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

pis
plural of pi
Türkçe - Türkçe
Kir
Kötü durum
Kötü, zararlı davranış veya iş
Dışkı, necaset
Kötü, zararlı davranış veya iş: "Bu emel bizi elimizden tutarak yükseltiyor, muhitin pisliğinden uzak tutuyordu."- H. C. Yalçın
Pis olma durumu
(Osmanlı Dönemi) ZEBİL
necaset
(Osmanlı Dönemi) REVSE
bokluk
pislik böceği
Bok böceği
Pis
boklu
pis
Çirkin, sevimsiz olan
pis
Dinleyenleri utandıracak durumda olan
pis
Dinleyenleri utandıracak durumda olan (söz). İçinden çıkılması çok güç, karışık
pis
Beğenilmeyecek durumda olan, kötü, zararlı
pis
Beğenilmeyecek durumda olan, kötü, zararlı: "Şu pis dünyanın acılarında bile öyle bir tat var ki, her şeye razıyım."- R. N. Güntekin. Çirkin, sevimsiz olan: "Demin o pis, ukala suratıyla sırıta sırıta yanıma yaklaştı."- R. N. Güntekin
pis
Kendinde pislik olan veya pislenmiş olan
pis
İçinden çıkılması çok güç, karışık
pis
Kendinde pislik veya kir olmamasına rağmen bazı sebeplerden dolayı iğrenilen
pis
Leke, toz veya kirle kaplı olan, kirli, iğrendirici, murdar, mülevves
pislik