Yaşlı insanlara saygı göstermeliyiz.
- Wir sollten alten Menschen Respekt zeigen.
ABD'de, onlardan bilgi almak için insanlara işkence yapmak yasaktır.
- In den USA ist es illegal, Menschen zu foltern, um von diesen Informationen zu erhalten.
Kadar iki kişinin birbirini aramadan bulmasıdır.
- Schicksal ist, wenn zwei Menschen sich finden, die sich nie gesucht haben.
Benim abim yaklaşık 12 yaşındayken Japon halk şarkılarına ilgi duymaya başladı.
- My older brother started to take interest in Japanese folk songs when he was around 12 years old.
Eminim ki halkın seni özlüyordur.
- I'm sure your folks miss you.
O, okullarda kullanım için bir Japon folklor antolojisi derledi.
- He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.
Bu akademik bildiride, Almanya ve Hollanda folklorlarını karşılaştırıyorum.
- In this paper, I compare the folklores of Germany and Holland.
Ben hemen döneceğim, millet.
- I'll be right back, folks.
Burada görülecek hiçbir şey yok, millet. Devam edin.
- Nothing to see here, folks. Move along.
Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır.
- In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.
Bu insanlara bazı içecekler alın.
- Get these folks some drinks.
Halk müziğiyle çok ilgileniyorum.
- I'm very interested in folk music.
İrlanda halk müziğiyle çok ilgileniyorum.
- I'm very interested in Irish folk music.
O onların duyarlı varlıklar olmadıklarını düşünüyor.
- He thinks that they are not sentient beings.
Hayvanlara saygı gösterelim çünkü onlar duyarlı varlıklardır.
- Let's respect the animals, because they are sentient beings.
Humans are the vehicles that genes use to propagate themselves.
- Die Menschen sind die Vehikel, die die Gene nutzen, um sich zu vermehren.
If it were not for water, humans could not survive.
- Die Menschen könnten ohne Wasser nicht überleben.