O yalnızken kendini her zaman müzikle rahatlattı.
- She always comforted herself with music when she was lonely.
Bu şehir sen olmadan soğuk ve yalnız.
- This city is cold and lonely without you.
Hiç yapayalnız kaldın m?
- Do you ever get lonely?
O burada yapayalnız olmayacak.
- It won't be lonely here.
Tom yalnız ve mutsuz.
- Tom is lonely and unhappy.
O, bu ıssız yerde tek başına taşıyor.
- He lives in this lonely place by himself.
Tom olmadan burası çok ıssız olacak.
- It's going to be very lonely here without Tom.
Yalnızlık artık beni mutlu etmeyen bir hastalık.
- The loneliness is a disease that makes me not happy anymore.
Ben de sık sık yalnızlık yaşarım.
- I also often experience loneliness.
Yalnız bir hayat yaşadı.
- She lived a lonely life.
O yalnızken kendini her zaman müzikle rahatlattı.
- She always comforted herself with music when she was lonely.
Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin.
- When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.
Tek başıma olmam yalnız olduğum anlamına gelmez.
- Just because I'm alone doesn't mean I'm lonely.
Tom olmadan burası çok ıssız olacak.
- It's going to be very lonely here without Tom.
O, bu ıssız yerde tek başına taşıyor.
- He lives in this lonely place by himself.
... are lonely. ...
... wall screen will then contact all the other wall screens of everyone else who's lonely ...