I prefer to stay indoors.
- Ben içeride kalmayı tercih ederim.
We spent all day indoors.
- Biz bütün günü içeride geçirdik.
The police were at Tom's door within three minutes after the phone call.
- Telefon aramasından sonra üç dakika içerisinde polisler Tom'un kapısındaydılar.
Apparently, we'll be getting a raise within two months.
- Görünüşe göre, biz iki ay içerisinde bir artış alacağız.
Don't you want to come inside?
- İçeri girmek istemez misiniz?
Did you want to come in?
- İçeri girmek mi istedin?
We are eating breakfast indoors.
- Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
Keep the kids indoors.
- Çocukları içeride tutun.
How much do we have to pay to get in?
- İçeri girmek için ne kadar para ödemek zorundayız?
Where can you buy a ticket to get in?
- İçeri girmek için nereden bir bilet alabilirsin?