indoors teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- içeri
İçeride ayakkabı giyer misin?
-Do you wear shoes indoors?
Ben içeride kalmayı tercih ederim.
-I prefer to stay indoors.
- ev içinde
- ev içine
- içeriye
- z. içeride; içeri, içeriye: Stay indoors! İçeride kal! She went indoors. İçeri gitti
- eve
Böyle güzel bir günde kim eve kapatılmak ister?
-Who wants to be cooped up indoors on a nice day like this?
- evde
Pazar günü genellikle evde kalırım.
-I usually stay indoors on Sunday.
İnsanlara sokaklardaki şiddet nedeniyle evde kalmaları söylendi.
-People were told to stay indoors because of the violence in the streets.
- kapalı yerde/kapalı yere
- indoors allergens
- (Çevre) ev içi alerji yapıcılar
- indoors and out
- ev içinde ve dışında
- indoor
- {s} ev içi
- indoor
- {s} içeri
İçeride ayakkabı giyer misin?
-Do you wear shoes indoors?
Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
-We are eating breakfast indoors.
- indoor
- {s} iç mekânlara uygun; iç mekânlarda kullanılan: indoor shoes iç mekânlarda giyilen ayakkabılar
- indoor
- {s} dahili
Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
-My grandparents didn't have indoor plumbing.
- indoor
- iç mekanlara uygun
- indoor
- iç mekanlarda kullanılan
- indoor
- kapalı mekan
- indoor
- iç mekanlarda yapılan
- indoor
- ev içinde olan
- indoor
- bina içi
- indoor
- (Tiyatro) iç mekanda geçen (sahne)
- indoor
- iç
Tom bazen içerde güneş gözlüğü takar.
-Tom sometimes wears sunglasses indoors.
O kadar çok yağmur yağıyordu ki içerde oynadık.
-It was raining hard, so we played indoors.
- indoor
- {s} kapalı
Basketbol ve masa tenisi gibi top oyunları genellikle kapalı alanda oynanır.
-Ball games, such as basketball and ping-pong, are usually played indoors.
Ben kapalı yerde vakit geçirmeyi tercih ederim.
-I prefer spending time indoors.
- indoor
- ev içinde olan/yapılan
- indoor
- yapı içi
- indoor
- Kapalı ortam
- remained indoors
- kapalı kaldı
- go indoors
- eve girmek
- indoor
- indoor games ev içinde oynanan oyunlar
- indoor
- ev/salon
- indoor
- {s} kapalı: indoor tennis court kapalı
- indoor
- indoor life ev hayatı
- stay indoors
- evde durmak
İlgili Terimler
indoors teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- In or into a building
- If something happens indoors, it happens inside a building. I think perhaps we should go indoors outdoors. into or inside a building outdoors
- Within the house; usually separated, in doors
- inside, in or into a house or building, in an enclosed place
- within a building; "in winter we play inside"
- her indoors
- one's wife, especially a domineering one
- indoor
- Indoor activities or things are ones that happen or are used inside a building and not outside. an indoor market. outdoor. used or happening inside a building outdoor
- indoor
- Done or being within doors; within a house or institution; domestic; as, indoor work
- indoor
- Situated in, or designed to be used in, or carried on within the interior of a building
- indoor
- located, suited for, or taking place within a building; "indoor activities for a rainy day"; "an indoor pool"
- indoor
- {s} occurring within a building, meant to be used inside
- indoor
- within doors; "an indoor setting"
- indoor
- within doors; "an indoor setting
- remained indoors
- stayed inside
- stayed indoors
- remained inside the house
İlgili Terimler
Heceleme
in·doorsTürkçe nasıl söylenir
îndôrzZıt anlamlılar
outdoorsTelaffuz
Etimoloji
() indoor + -s Etymology 3Resimler
Videolar
... to streets, indoors, and even under water. ...
... We have indoors. ...