Do you wear shoes indoors?
- İçeride ayakkabı giyer misin?
We are eating breakfast indoors.
- Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
Tom should be here within fifteen minutes.
- Tom on beş dakika içerisinde burada olmalı.
Within days, Japan captured the American island of Guam.
- Birkaç gün içerisinde, Japonya, Amerikan Guam adasını ele geçirdi.
Did you want to come in?
- İçeri girmek mi istedin?
Did you want to come in?
- İçeri girmek istedin mi?
Keep the kids indoors.
- Çocukları içeride tutun.
Do you wear shoes indoors?
- İçeride ayakkabı giyer misin?
Where can you buy a ticket to get in?
- İçeri girmek için nereden bir bilet alabilirsin?
I've locked myself out of my house, so I'm going to break a window to get in.
- Kendimi evimin dışında kilitledim, bu yüzden içeri girmek için pencereyi kıracağım.