Please refrain from smoking in public places.
- Lütfen halka açık yerlerde sigara içmekten imtina edin.
We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
My older brother started to take interest in Japanese folk songs when he was around 12 years old.
- Benim abim yaklaşık 12 yaşındayken Japon halk şarkılarına ilgi duymaya başladı.
Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.
- Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı.
People of Almaty, let us create a child-friendly city!
- Alma-Ata halkı, haydi çocuk dostu bir şehir yaratalım!
Although the life of Chinese people is getting better and better now, there is still room for improvement.
- Çin halkının yaşamı şimdi gittikçe iyileşmesine rağmen, gelişme için hâlâ bir neden vardır.
Tom went to community college.
- Tom halk eğitim merkezine gitti.
She sacrifies herself for the community.
- Halk için kendini kurban ediyor.
He won by a small number of popular votes.
- Az sayıda halk oyu kazandı.
Die Lorelei is a popular German folk song.
- Lorelei bir popüler Alman halk şarkısıdır.
The whole population of New Zealand is 3,410,000, and one seventh of it are the Maori people.
- Yeni Zelanda'nın tüm nüfusu 3.410.000 olup, bunun yedide biri Maori halkıdır.
The population was crushed by the taxes.
- Halk, vergiler tarafından ezildi.
The people of this country are sick and tired of politics as usual.
- Bu ülkenin halkı her zamanki gibi politikadan bıkıp usanmış durumdadır.
The government of this country oppresses its people.
- Bu ülkenin hükümeti halkına zulmediyor.
I use a three-ring binder for all my subjects instead of a notebook for each one.
- Her biri için bir dizüstü bilgisayar yerine bütün konularım için üç halkalı klasör kullanırım.
The mayor addressed the general public.
- Belediye başkanı halka hitap etti.
Many peoples live in Asia.
- Birçok halklar Asya'da yaşar.
Many Pacific peoples immigrate to New Zealand, the home of the Polynesian Maoris.
- Birçok Pasifik halkları, Polinezya Maorilerin vatanı Yeni Zelanda'ya göç ederler.
Folks are pulling together.
- Halk birlik içinde çalışır.
Where do your folks live?
- Senin ev halkı nerede yaşıyor?
Lemma 5 cannot be generalized to arbitrary artinian rings.
- Lemma 5 gelişigüzel seçilmiş Artin halkaları ile genellenemez
The British people in general are extremely fond of their pets.
- İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.
Democracy is the government of the people, by the people, for the people.
- Demokrasi; halkın, halk için, halk tarafından yönetilmesidir.
The first lesson in democracy is to abide by the will of the people.
- Demokraside ilk ders halkın iradesine uymaktır.
I don't think we can trust the polls to tell us what the general populace thinks about the candidates.
- Genel halkın adaylar hakkında ne düşündüğünü anketlerin bize söylemesine güvenebileceğimizi sanmıyorum.
The populace have never forgotten the president's generosity.
- Halk, başkanın cömertliğini hiç unutmadı.
In many areas, there was little food and the people were hungry.
- Pek çok alanda, az yiyecek vardı ve halk açtı.
The new law was enforced on the people of the island.
- Yeni yasa ada halkına zorla kabul ettirildi.
Tom's death shocked the community.
- Tom'un ölümü halkı şok etti.
Classes at the community center are free.
- Halkevindeki sınıflar ücretsiz.