Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilir.
- The president of the republic is chosen by the people.
Halk Kasım ayında oy verdi.
- The people voted in November.
Çinliler cana yakın bir millettir.
- The Chinese are a friendly people.
Tokyo'da her çeşit millet yaşar.
- All sorts of people live in Tokyo.
Sosyal ağ siteleri, 13 yaşından küçük insanlar için tehlikelidir.
- Social networking sites are dangerous for people under 13.
ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.
- According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.
İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.
- The British people in general are extremely fond of their pets.
Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.
- Some young Japanese people prefer being single to being married.
Bir ankete göre, insanların beşte üçü uluslararası konulara ilgisiz.
- According to a survey, three in five people today are indifferent to foreign affairs.
Yahudiler Tanrı tarafından seçilmiş bir ulustur.
- Jews are a people chosen by God.
Dünyada birçok insan açtır.
- Many people in the world are hungry.
Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.
- A lot of people want peace all over the world.
Yarış, bir milyona yakın bir kalabalık tarafından izlendi.
- The race was watched by a crowd of nearly a quarter of a million people.
Kalabalık bir insan grubu toplandı.
- A large crowd of people gathered.
Tom ünlü kişilerin taklitlerini yapar.
- Tom does impersonations of famous people.
Tom piyanosunu taşımak için ona yardım edecek bazı kişiler arıyordu.
- Tom was looking for some people to help him move his piano.
Belki birilerine sormalısın ve diğer insanların ne düşündüğünü anlamalısın.
- Maybe you should ask around and see what other people think.
İnsanları çikolatanın vanilya olduğuna ne kadar ikna etmeye çalışırsan çalış, o hala çikolata, kendini ve başka birilerini vanilya olduğuna ikna etmeyi becerebilsen de.
- No matter how much you try to convince people that chocolate is vanilla, it'll still be chocolate, even though you may manage to convince yourself and a few others that it's vanilla.
Hiç kimse tam olarak kaç kişinin kendilerini hippi kabul ettiklerini bilmez.
- No one knows exactly how many people considered themselves hippies.
Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız.
- We're gonna make sure that no one is taking advantage of the American people for their own short-term gain.
Ailemde dört kişi var.
- There are four people in my family.
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.
Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu.
- If labor pains would hurt so much as people say, everyone would only have one child!
Herkes kibar insanları sever.
- Everybody likes polite people.
Tanıştığınız insanların ellerine dikkat edin ve onların ne kadar farklı ve ilginç olduklarını gördüğünüze şaşıracaksınız.
- Notice the hands of the people you meet and you will be surprised to see how different and how interesting they are.
Bazı insanlar suşiyi elleriyle yerler.
- Some people eat sushi with their hands.
He would not be alone, who all things can; / But peopled Heav'n with Angels, Earth with Man.
The ox knows its owner, and the ass its master's crib; but Israel does not know, my people does not understand.
Can I have one of my people get back to your people, Mr. President? She tried to slam the phone back into the base and failed.
My people lived through the Black Plague and the Thirty Years War.
/ As thick and numberless / As the gay motes that people the Sun Beams, /.
... to contain the first seven digits of pi that other people can be enjoined from writing ...
... Now to get there we need more people, more people like you, ...