Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
- Could you please speak a little bit more slowly?
Ben biraz İngilizce öğreniyorum.
- I am learning a little English.
Kanepede azıcık kestir.
- Take a little nap on the couch.
Tom azıcık erken geldi.
- Tom was a little early.
Tom pastanın bir parçasını aldı.
- Tom got a little pie.
Pastadan bir parça al.
- Have a little of this cake.
Tom çok az kıskanç görünüyordu.
- Tom sounded slightly jealous.
Haklı olabilirsin, ama bizim çok az farklı bir görüşümüz var.
- You may be right, but we have a slightly different opinion.
Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı.
- There was only a little milk left in the bottle.
Bay Bush, Bay Gore'dan biraz daha fazla oy aldı.
- Mr. Bush had slightly more votes than Mr. Gore.
Büyükannem biraz ağır işitir. Yani hafifçe sağırdır.
- My grandmother is hard of hearing. In other words she is slightly deaf.
You have only to give him a little help.
- Du musst ihm nur ein wenig helfen.
I had a little fever this morning.
- Ich hatte heute Morgen ein wenig Fieber.