Definition von taklit im Türkisch Englisch wörterbuch
- imitation
Beware of imitations.
- Taklitlerinden sakının.
He compared the imitation with the original.
- O, taklitini orijinali ile karşılaştırdı.
- mimic
A parrot can mimic a person's voice.
- Papağan bir insanın sesini taklit edebilir.
She was mimicking the various people in our office.
- O ofisteki birçok insanı taklit ediyordu.
- fake
Tom faked his own death.
- Tom kendi ölümünü taklit etti.
Tom faked his own death again.
- Tom kendi ölümünü tekrar taklit etti.
- imitate
Tom can imitate the singer to a hair.
- Tom şarkıcıyı tam olarak taklit edebilir.
He imitated the works of Van Gogh.
- Van Gogh'un eserlerini taklit etti.
- (Kimya) simulant
- hit-off
- falsification
- chav
- wrong
- takeoff
- gold brick
- sham
- simulated
- snide
- imitation; takeoff; counterfeit; imitated, false, counterfeit, sham, fake, spurious
- imitated
He imitated the works of Van Gogh.
- Van Gogh'un eserlerini taklit etti.
After Tom had drunk quite a bit of beer at the party, he imitated Chewbacca's voice.
- Tom partide biraz bira içtikten sonra o, Chewbacca'nın sesini taklit etti.
- trying to act like, imitating, aping (someone, an animal)
- (Hukuk) counterfeit, imitation
- impression
- affectation
- mockery
As a result, he gets something which technically is correct, but in its essence is just a mockery.
- Sonuç olarak, o teknik olarak doğru bir şey alır ama esasen o bir taklittir.
Mockery is the food of fools.
- Taklit aptalların yiyeceğidir.
- counterfeit
Newton was instrumental in developing techniques to prevent counterfeiting of the English money.
- Newton İngiliz parası taklitçiliğini önlemek için gelişen tekniklerde etkiliydi.
- fake; counterfeit
- faking; counterfeiting
- bastard
- simulation
- echo
- hit off
- pinchbeck
- mock
As a result, he gets something which technically is correct, but in its essence is just a mockery.
- Sonuç olarak, o teknik olarak doğru bir şey alır ama esasen o bir taklittir.
He continued to mock me.
- O beni taklit etmeye devam etti.
- mimicry
- false
- reproduction
- repetition
- simulacrum
- copying, reproducing, duplicating, making an imitation of
- bogus
- imitative
- mimesis
- take off
- mimicking; impersonating; mocking
- spurious
- phony
- travesty
- shoddy
- dummy
- be imitated
- brummagem
- postiche
- impersonation
Tom does impersonations of famous people.
- Tom ünlü kişilerin taklitlerini yapar.
- taklit etmek
- imitate
I like to imitate Queen Elizabeth.
- Kraliçe Elizabeth'i taklit etmek istiyorum.
If something is fashionable, everyone wants to imitate it.
- Eğer bir şey modaysa herkes onu taklit etmek ister.
- taklit etmek
- impersonate
- taklit etme
- send up
- taklit etmek
- 1. to copy, reproduce, duplicate, imitate, make an imitation of (something). 2. to try to act like, imitate, ape (someone, an animal). 3. to mimic; to impersonate; to mock. 4. to fake; to counterfeit
- taklit etmek
- mock
- taklit (komik)
- takeoff
- taklit eden kimse
- mimic
- taklit eden kimse
- copycat
- taklit ederek
- in imitation of
- taklit ederek
- imitatively
- taklit ederek alay etmek
- burlesque
- taklit eser
- imitation
- taklit etme
- (Tıp) mimic
- taklit etme
- mimicking
- taklit etmek
- forge
- taklit etmek
- take somebody off
- taklit etmek
- (Konuşma Dili) make like
- taklit etmek
- reproduce
- taklit etmek
- falsify
- taklit etmeye çalışmak
- emulate
- taklit mallar
- (Ticaret) counterfeit goods
- taklit model
- (Askeri) mock-up
- taklit yapmak
- imitate
- taklit edilmiş
- (Ticaret) forged
- taklit ateş
- (Askeri) simulated fire
- taklit atış
- (Askeri) mock firing
- taklit cihazı
- (Askeri) simulator
- taklit deri
- imitation leather
- taklit eden
- mimetic
- taklit eden
- echoer
- taklit eden
- imitative
- taklit eden
- mimic
- taklit ederek alay eden
- burlesque
- taklit edilebilir
- imitable
- taklit edilebilirlik
- imitativeness
- taklit edilemez
- inimitable
- taklit edilemez biçimde
- inimitably
- taklit edilen
- imitatee
- taklit edilmiş tecrübe
- (Bilgisayar) simulated experience
- taklit el bombası
- (Askeri) dummy hand grenade
- taklit etme
- personation
- taklit etme
- mimicry
- taklit etme
- impersonation
- taklit etmek
- fake
- taklit etmek
- copycat
- taklit etmek
- take an example by
- taklit etmek
- mime
- taklit etmek
- ape
- taklit etmek
- hit off
- taklit etmek
- take a leaf out of one's book
- taklit etmek
- follow suit
- taklit etmek
- a) to imitate b) to counterfeit, to forge c) to mimic, to ape, to take sb off
- taklit etmek
- mimic
- taklit etmek
- copy
- taklit etmek
- do an impression of smb
- taklit etmek
- simulate
- taklit etmek
- echo
- taklit etmek
- counterfeit
- taklit fransız dikişi
- (Tekstil) mock french seam
- taklit hardal gazı
- (Askeri) simulated mustard gas
- taklit ilaç
- (Tıp) counterfeit pharmaceutical
- taklit intiharı
- (Pisikoloji, Ruhbilim) copycat suicide
- taklit için model
- lodestar
- taklit kadife
- velours
- taklit kimya harbi maddesi
- (Askeri) simulated agent
- taklit kraft kağıdı
- (Gıda) imitation kraft paper
- taklit mal
- (Hukuk) counterfeit goods, imitated goods
- taklit merserize yapma
- simile mercerizing
- taklit mücevher
- imitation jewellery, costume jewellery
- taklit mücevher
- imitation jewellery
- taklit mücevher
- costume jewellery
- taklit mücevherat
- (Kanun) imitation jewelry
- taklit mücevherat
- (Kanun) false jewelry
- taklit mühimmat
- (Askeri) simulated ammunition
- taklit olmayan
- nonimitation
- taklit oluş
- spuriousness
- taklit para
- (Ticaret) counterfeit coin
- taklit şey
- dummy
- taklit etmek
- follow the suit
- taklit yapmak
- perform imitation
- alaylı taklit
- burlesque
- başarılı taklit
- hit off
- baştakinin hareketlerinin taklit edildiği oyun
- follow my leader
- gülünç taklit
- travesty
- imza taklit eden kimse
- forger
- komik taklit
- parody
- kötü taklit
- caricature
- yabancı dili taklit ederek yazılan
- macaronic
- ödeme araçlarında sahtecilik veya taklit
- (Hukuk) forgery of counterfeiting of means of payment