Aptallık frenleri olmayan bir bisiklete binmektir.
- Stupidity is riding a bike that doesn't have brakes.
Hiçbir şey aptallık ve kayıtsızlıktan daha üzücü değildir.
- Nothing is more sad than stupidity and apathy.
Bu şimdiye kadar söylediğim en aptalca şey.
- That's the stupidest thing I've ever said.
Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum.
- When I tried to speak to her, I always found myself too shy to do more than stammer or say something stupid.
Katıksız salak mısın?
- Are you fucking stupid?
İnanılamayacak kadar salaksın.
- You're unbelievably stupid.
Ona inanman aptallıktır.
- It is stupid of you to believe in him.
Neden böyle aptalca bir şey söyledin?
- Why did you say such a stupid thing?
Onu yapmak ahmaklıktı.
- Doing that was stupid.
Sana inanacak kadar ahmak değilim.
- I'm not stupid enough to believe you.
Onu yapmak ahmaklıktı.
- Doing that was stupid.
I suppose you can put it down to gross stupidity, but that's not much of an excuse.
That stupidity cost me the job interview.
That dunk was stupid! His head was above the rim!.
Neurobiology bores me stupid.
I fell over the stupid wire.
Were it not for , the whole wou'd be one great stupid inanimate mass.
My gear is stupid fly.
At least those stupids got their money's worth out of this country before they burnt their lungs out.
No sigh to rise, no tear had pow'r to flow, Fix'd in a stupid lethargy of woe.