Definition von sayısı im Türkisch Englisch wörterbuch
- (Bilgisayar) count of
- number of
The number of students who were late for school was much smaller than I had expected.
- Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı.
The number of students going abroad to study is increasing each year.
- Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır.
- sayı
- count
He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
- O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
There are three different types of people in the world: those who can count, and those who can't.
- Dünyada üç tip insan vardır: sayı sayabilenler, ve sayamayanlar.
- sayı
- number
If you divide any number by zero, the result is undefined.
- Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.
Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
- 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
- sayı
- issue
- sayfa sayısı
- (Bilgisayar) total pages
- sayfa sayısı
- (Bilgisayar) pages
- sayfa sayısı
- (Bilgisayar) page number
- sayfa sayısı
- (Bilgisayar) page count
- satır sayısı
- linage
- satır sayısı
- line number
- başlangıç sayısı
- base
- devir sayısı
- speed
- oy sayısı
- poll
- romen rakamlarında 1 sayısı
- i
- sayı
- figure
Add up these figures.
- Bu sayıları toplayın.
He will figure on inviting a lot of guests to the opening ceremony.
- O, açılış törenine çok sayıda misafir davet etmeyi planlayacak.
- sayı
- quantity
The symbol X usually stands for an unknown quantity in mathematics.
- X sembolü genellikle matematikte bilinmeyen sayıyı temsil etmektedir.
- sayı
- score
Scores of people gathered in front of the Royal Palace.
- Çok sayıda insan Royal Palace'nin önünde toplandı.
Scores of people died in the epidemic.
- Salgında çok sayıda insan öldü.
- sayı
- {i} cage
- sayı
- number, specified total of (people, things): Bunların sayısı yüzü geçmez. There's no more than one hundred of them
- boşalma sayısı
- jump
- benimseme sayısı
- acceptance number
- bilgisayar sayısı
- (Bilgisayar) computers
- birim sayısı
- (Bilgisayar) number of units
- deneme sayısı
- (Bilgisayar) retries
- denetim sayısı
- (Bilgisayar,Teknik) check digit
- dergi sayısı
- issue
- devir sayısı
- rated speed
- devir sayısı
- gyre
- devir sayısı
- rev
- devir sayısı
- rotation speed
- dizin sayısı
- (Bilgisayar) directories
- dosya sayısı
- (Bilgisayar) inodes
- dosya sayısı
- (Bilgisayar) files
- fire sayısı
- (Bilgisayar) shrinkage
- gazete sayısı
- issue
- ileti sayısı
- (Bilgisayar) message count
- insan sayısı
- headcount
- karakter sayısı
- (Bilgisayar) number of characters
- karakter sayısı
- (Bilgisayar) characters
- kare sayısı
- (Bilgisayar) frame count
- kare sayısı
- (Bilgisayar) framerate
- kilit sayısı
- (Bilgisayar) locks
- kimlik doğrulama sayısı
- (Bilgisayar) authentications
- personel sayısı
- number of employees
- sayı
- volume
Up to what volume of Naruto comics do you own?
- Hangi sayıya kadar olan Naruto çizgi romanlarına sahipsin.
- sayı
- (Ticaret) points
- sayı
- tally
- sayı
- (Bilgisayar) numbers
Huge numbers of soldiers and civilians were killed.
- Çok fazla sayıda askerler ve siviller öldürüldü.
Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
- Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- sayı
- run
Tom runs a lot of hotels.
- Tom çok sayıda otel çalıştırıyor.
The number of cars running in the city has increased.
- Şehirde çalışan arabaların sayısı arttı.
- sefer sayısı
- (Havacılık) flight number
- seri sayısı
- (Bilgisayar) number of series
- sperm sayısı
- (Tıp) sperm
- sıfır sayısı
- (Matematik) zero number
- tablo sayısı
- (Bilgisayar) number of tables
- viskozite sayısı
- (Kimya) viscosity number
- yatak sayısı
- number of beds
- yeter sayısı
- (Askeri) complement
- yineleme sayısı
- (Bilgisayar) number of retries
- yineleme sayısı
- (Bilgisayar) repeat count
- yumurta sayısı
- (Denizbilim) number of eggs
- ziyaret sayısı
- (Bilgisayar) visits
- ziyaret sayısı
- (Bilgisayar) times visited
- ziyaret sayısı
- (Bilgisayar) of visits
- ziyaret sayısı
- number of visits
- çerçeve sayısı
- (Bilgisayar) frame counts
- çerçeve sayısı
- (Bilgisayar) frame number
- üye sayısı
- number of members
- sayı
- copy
- sayı
- digit
Tom and others digitized about 200 books and put them online for free access.
- Tom ve diğerleri yaklaşık 200 kitabı sayısallaştırdı ve onları ücretsiz erişim için internete koydu.
Tom digitized an old family photo and emailed it to his mother.
- Tom, eski bir aile fotoğrafı sayısallaştırdı ve onu annesine e-postayla gönderdi.
- sayı
- basket
There are few apples in the basket.
- Sepette çok az sayıda elma var.
- sayı
- numeral
- 12. sayısı
- 12th issue of
- basamak sayısı
- Number of digits
- elli sayısı
- The number of fifty
- sayı
- goal
When you have few goals, you get older.
- Az sayıda amacın olduğunda yaşlanırsın.
- Avrupa Müttefik Komutanlığı arzu edilen yer sıfır noktası sayısı
- (Askeri) Allied Command Europe desired ground zero number
- Avrupa Parlamentosunda oylama yeter sayısı
- (Hukuk) quorum at the European Parliament
- Terim sayısı
- (Hukuk) 6530 AAAA
- altın sayısı
- gold number
- aralık sayısı
- gap digit
- atom sayısı
- atomic number
- atom sayısı/numarası
- atomic number
- açıklık sayısı
- aperture number
- bakır sayısı
- copper number
- baskı sayısı
- printing, number of copies printed
- baskı sayısı
- circulation
- bir yönetim altındaki işletme sayısı
- circuit
- brom sayısı
- (Kimya) bromine number
- bölüm sayısı
- (Bilgisayar) partition count
- dakikadaki devir sayısı
- revs per minute
- dakikadaki devir sayısı
- Revolutions Per Minute
- dalga sayısı
- wave number
- dalga sayısı
- (Askeri) wave count
- denetim sayısı
- check digit, check number
- devir sayısı
- Revolutions Per Minute
- devir sayısı
- revs per minute
- değerlik sayısı
- valence number
- dolanım sayısı
- winding number
- duman sayısı
- smoke number
- dönü kuantum sayısı
- spin quantum number
- dönüş sayısı
- number of revolutions
- düzeltme eki sayısı
- (Bilgisayar) patch count
- düzeltme sayısı
- (Bilgisayar) change number
- düşük oy sayısı
- poor poll
- efektif atom sayısı
- (Kimya) effective atomic number
- elde sayısı
- carry
- en az anı rakam sayısı
- (Bilgisayar) min ani digits
- en fazla anı rakam sayısı
- (Bilgisayar) max ani digits
- en fazla dnıs rakam sayısı
- (Bilgisayar) max dnis digits
- en fazla oturum sayısı
- (Bilgisayar) maximum sessions
- en fazla yuva sayısı
- (Bilgisayar) maximum sockets
- engelleme artış mak sayısı
- (Havacılık) drag rise mach number
- fatura sayısı
- number of invoice
- foton sayısı
- (Aydınlatma) photon number
- gerekli yol aralığı sayısı; arama ve kurtarma birliklerinin sayısı (SRUs)
- (Askeri) number of required track spacings; number of search and rescue units (SRUs)
- giden bayt sayısı
- (Bilgisayar) outbound bytes
- giden faks sayısı
- (Bilgisayar) outbound faxes
- giden sayfa sayısı
- (Bilgisayar) outbound pages
- girdi sayısı
- (Bilgisayar) entry number
- grup sayısı
- (Askeri) group count
- görüntü sayısı
- number of frames
- gösterge mach sayısı
- (Havacılık) indicated mach number
- gösterge sayısı
- index number
- harita kat sayısı
- (Askeri) map k
- hastalananların sayısı
- incidence of a disease
- havuz sayısı
- (Bilgisayar) pool count
- hizmet sayısı
- (Bilgisayar) service count
- ilave barut hakkı sayısı
- (Askeri) increment number
- indeks sayısı
- index number
- iyot adsorbsiyon sayısı
- iodine adsorption number
- işaret sayısı
- sign digit
- işçi sayısı
- work force
- kabul sayısı
- acceptance number
- kanun sayısı
- act number
- kanıtlama sayısı
- proof figure
- kategori sayısı
- (Bilgisayar) between tick marks
- koltuk sayısı
- seating capacity
- kritik mak sayısı
- (Havacılık) critical mach number
- kromozom sayısı
- (Biyoloji,Kimya) chromosome number
- kusur kabul sayısı
- (Havacılık) defect acceptance number
- kuvantum sayısı
- quantum number
- kuvvet ihtiyaç sayısı
- (Askeri) force requirement number
- kütle sayısı
- mass number
- lepton sayısı
- (Fizik,Matematik) lepton number
- mak sayısı
- mach number
- makara sayısı
- reel number
- mudi sayısı
- (Ticaret) number of depositors
- nabız sayısı
- pulse rate
- nisap / karar yeter sayısı
- (Hukuk) quorum
- nisap / toplantı veya karar yeter sayısı
- (Hukuk) quorum
- normalleştirme sayısı
- noise digit
- nötron sayısı
- neutron number
- okur sayısı
- readership
Our magazine's readership numbers in the thousands.
- Dergimizin okur sayısı binlercedir.
- okuyucu sayısı
- readership
- oran sayısı
- (Kimya) proportional number
- oturum sayısı
- (Bilgisayar) number of sessions
- oy sayısı
- ballot
- park yeri değişim sayısı
- parking turnover
- personel artış sayısı
- (Askeri) personnel increment number
- pi sayısı
- pi
- poisson sayısı
- poisson's number
- proton sayısı
- proton number
- rastlantı sayısı
- random number
- reklam sayısı
- (Turizm) number of exposures
- rsvp arabirimi sayısı
- (Bilgisayar) rsvp interfaces
- rsvp oturumu sayısı
- (Bilgisayar) rsvp sessions
- sayı
- number, issue (of a newspaper, magazine)
- sayı
- number , digit
- sayı
- sports point/points scored in a game; basketball basket; soccer goal
- sayı
- number, figure; number, issue; basket
- sayı
- point
Tom has a point here.
- Bu konuda Tom pek de haksız sayılmaz.
- sayı
- conversion
- sayı
- button
- sayı
- number, unit in a numerical series
- sayı
- numerary
- sekme sayısı
- hop count
- sertlik sayısı
- hardness number
- set sayısı
- set point
- setan sayısı
- cetane number
- shields sayısı
- (Askeri) shields number
- silindir sayısı
- number of cylinders
- simetri sayısı
- symmetry number
- sorti sayısı
- (Askeri) sortie reference
- sorti sayısı
- (Askeri) sortie number
- sync isteği sayısı
- (Bilgisayar) sync requests
- sync yanıtı sayısı
- (Bilgisayar) sync replies
- sıkıştırılmış çevirme sayısı
- (Askeri) compressed dial number
- sıra sayısı
- ordinal
- talep sayısı
- (Askeri) demand frequency
- tane boyu reynold sayısı
- (Askeri) grain size reynolds number
- tane büyüklüğü sayısı
- grain size index
- trafik kazalarındaki ölü sayısı
- the toll of the road
- tık sayısı
- tick count
- tılsım sayısı
- charm number
- valans sayısı
- valence number
- verici sayısı
- (Kimya) donor number
- vuruş sayısı
- number of strokes
- weber sayısı
- (Askeri) weber number
- weber sayısı
- weber's number
- yolcu sayısı belgesi
- (Askeri) passanger number certificate
- yuva sayısı
- (Bilgisayar) number of slots
- yüz sayısı
- (Bilgisayar) of sides
- çizgi sayısı
- line number
- ölenlerin sayısı
- death toll
- ölü sayısı
- body count
- ölü sayısı
- casualties
- üye tam sayısı
- total member number
