Japonya, ılıman bir iklime sahiptir.
- Japan has a mild climate.
Buradaki iklim ılımandır.
- The climate here is mild.
Hafif bir baş ağrım var.
- I have a mild headache.
Bu yıl hafif bir kış var.
- We have a mild winter this year.
Bu yıl kış yumuşak, değil mi? Bu çok hoş.
- This year, the winter is mild, isn't it? It's very nice.
Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır.
- Generally speaking, the climate in England is mild.
Geçen yıl ılımlı bir kış geçirdik.
- We had a mild winter last year.
Onun ılımlı bir doğası var.
- He has a mild nature.
Tom biraz ilgili görünüyor.
- Tom seems mildly interested.
Tom sadece biraz ilgili görünüyor.
- Tom only looks mildly interested.
Bu yıl ılık bir kış geçirdik.
- We're having a mild winter.
Hafifçe bir hayal kırıklığına uğradım.
- I was mildly disappointed.
Tom biraz ilgili görünüyor.
- Tom seems mildly interested.
Tom sadece biraz ilgili görünüyor.
- Tom only looks mildly interested.
Buradaki iklim Moskova'dakinden daha ılımandır.
- The climate here is milder than in Moscow.
Japonya'da iklim İngiltere'dekinden daha ılımandır.
- The climate in Japan is milder than in England.
Adore him as a mild and merciful Being. -Rogers.
a mildly amusing joke.