ılıman

listen to the pronunciation of ılıman
Türkisch - Englisch
mild

The autumn was long and mild. - Sonbahar uzun ve ılımandı.

Generally speaking, the weather was mild last year. - Genel anlamda,geçen yıl hava ılımandı.

{s} temperate

Japan's climate is temperate. - Japonya'nın iklimi ılımandır.

{s} moderate
Temperate, mild (climate, weather)
equable
clement
temperate, mild, clement, genial
soft
genial
pursuant to
ılıman iklim sebzeleri
solanum
ılıman kuşak
temperate zone
ılıman kuşak/bölge
temperate zone
kışı ılıman bir yerde geçirmek
hibernate
Türkisch - Türkisch
Sıcaklığı çok yüksek veya çok düşük olmayan (yer), mutedil
Ilıman
mutedil
Ilıman
yumuşak
ılıman
Favoriten