Let's go grab a bite somewhere.
- Bir yerde bir lokma kapmaya gidelim.
I'm going to go to the kitchen to grab something to eat.
- Yiyecek bir şey kapmak için mutfağa gideceğim.
Aren't you afraid of catching a virus?
- Bir virüs kapmaktan korkmuyor musunuz?
Tom doesn't like being around children because he's always afraid of catching a cold from one of them.
- Tom onlardan birinden her zaman soğuk algınlığı kapmaktan korktuğu için çocukların etrafında olmaktan hoşlanmaz.
I'm going to go to the kitchen to grab something to eat.
- Yiyecek bir şey kapmak için mutfağa gideceğim.
This container is completely watertight.
- Bu kap tamamen su geçirmez.
These containers are pretty inexpensive.
- Bu kaplar oldukça ucuzdur.
Please, urinate in this vessel!
- Lütfen bu kap içerisine işeyin.
How about staying for dinner? I'm making a big pot of stew.
- Akşam yemeği için kalmaya ne dersiniz? Ben büyük bir kap güveç yapıyorum.
Cover the pot while you cook.
- Yemek pişirirken tencerenin kapağını kapatın.
He removed his fur jacket downstairs, went up, and knocked lightly on the door.
- O, aşağıda kürk ceketini çıkardı, yukarı gitti ve kapıyı hafifçe çaldı.
Hang your jacket on the hook by the door.
- Ceketini kapının yanındaki askıya as.
I don't want to catch your cold.
- Soğuk algınlığını kapmak istemiyorum.
Aren't you afraid of catching a virus?
- Bir virüs kapmaktan korkmuyor musunuz?
The captain of the ship decided to change course.
- Geminin kaptanı rota değiştirmeye karar verdi.
Tom collects teddy bears, postcards and stamps, old coins, stones and minerals, number plates and hubcaps - in short: almost everything.
- Tom oyuncak ayıları, kartpostal ve pulları, eski paraları, taş ve mineralleri, trafik plakaları ve jant kapaklarını yani kısacası hemen hemen her şeyi toplar.
Once the epiphyseal plates close, you can't grow any taller.
- Büyüme kıkırdakları kapandığı an artık boyunuz uzayamaz.
Just after putting away the dishes, Joan heard the doorbell ring.
- Tam bulaşıkları kaldırdıktan sonra, Joan kapı zilinin çaldığını duydu.
Put these dishes inside the drawer, please.
- Bu kapları çekmeceye koyun lütfen.
Mother closed her purse with a snap.
- Annem çantasını çat diye kapattı.
Tom snapped his fingers and pointed to the door.
- Tom parmaklarını şakırdattı ve kapıyı gösterdi.
A big city is full of snatchers.
- Büyük şehirler kapkaççılarla doludur.
Tom snatched the doll away from Mary.
- Tom Mary'den bebeği kaptı.
The garden was covered with fallen leaves.
- Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.
The warranty doesn't cover normal wear and tear.
- Normal aşınma ve yıpranma garanti kapsamında değildir.
Can you pay off your loans in a year?
- Kredini bir yılda kapatabilir misin?
Can you see that mountain with the snow-covered peak?
- Tepesi karla kaplı olan şu dağı görebiliyor musun?
In case of an earthquake, turn off the gas.
- Bir deprem durumunda, gazı kapatın.
I locked the door, in case someone tried to get in.
- Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.
Tom bought two chocolate cupcakes with vanilla icing and gave one of them to Mary.
- Tom vanilya kremalı iki çikolatalı kap kek aldı ve onlardan birini Mary'ye verdi.
What does a Dutchman do after winning the World Cup? He turns the playstation off.
- Bir Hollandalı, Dünya Kupasını kazandıktan sonra ne yapar? Playstation'ı kapatır.