Definition von find- im Englisch Türkisch wörterbuch
- <span class="word-self">findspan>
- bulmak
Onun bürosunu bulmak kolaydı.
- Finding her office was easy.
Onun bürosunu bulmak kolaydı.
- Finding his office was easy.
- <span class="word-self">findspan> out
- keşfetmek
- <span class="word-self">findspan> out
- anlamak
- <span class="word-self">findspan> out
- öğrenmek
Sadece ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
- I just want to find out what happened.
Sadece ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
- I'd just like to find out what happened.
- <span class="word-self">findspan> out
- ortaya çıkarmak
- <span class="word-self">findspan> out
- (Fiili Deyim ) 1- keşfetmek 2- ortaya çıkarmak 3- çözmek 4- anlamak , öğrenmek 5-farkına varmak , sezmek
- <span class="word-self">findspan>
- {i} bulma
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Onun ofisini bulmak kolaydı.
- Finding his office was easy.
- <span class="word-self">findspan>
- keşfetmek
- <span class="word-self">findspan> out
- bulup çıkarmak
- <span class="word-self">findspan>
- {i} buluş
Kahve bir kızın ilk buluşmasındaki öpücük kadar sıcak, o gece kızın kucağı kadar yumuşak ve annesinin kızı bulduğu zaman ettiği küfürler kadar siyah olmalıdır.
- The coffee has got to be as hot as a girl's kiss on the first date, as sweet as those nights in her arms, and as dark as the curse of her mother when she finds out.
- <span class="word-self">findspan> somebody out
- suçüstü yakalamak
- <span class="word-self">findspan> one's feet
- Yeni bir duruma/koşullara alışmak
- <span class="word-self">findspan>
- {i} bulunan şey
- <span class="word-self">findspan> a way
- çaresine bakmak
- <span class="word-self">findspan> fault
- (with) kusur bulmak
- <span class="word-self">findspan> fault with
- -e kusur bulmak
- <span class="word-self">findspan> out
- çözmek
- you can <span class="word-self">findspan> the schedule over there
- tarifeyi orada bulabilirsiniz
- <span class="word-self">findspan>
- {i} keşif
O eski kitap gerçek bir keşiftir.
- That old book is a real find.
- <span class="word-self">findspan> out
- anla
Tom on üç yaşına kadar evlat edinildiğini anlamadı.
- Tom didn't find out he was adopted until he was thirteen.
Ailen anlarsa başın belaya girer.
- You'll get into trouble if your parents find out.
- advanced <span class="word-self">findspan>
- (Bilgisayar) gelişmiş bul
- can <span class="word-self">findspan> it in one's heart
- (deyim) istemek
- edit <span class="word-self">findspan>
- (Bilgisayar) düzenle bul
- edit/<span class="word-self">findspan>
- (Bilgisayar) düzen/bul
- edit/<span class="word-self">findspan>
- (Bilgisayar) düzenle/bul
- <span class="word-self">findspan>
- çıkarmak
- <span class="word-self">findspan>
- rast gelmek
- <span class="word-self">findspan>
- karar
- <span class="word-self">findspan>
- (Bilgisayar) fınd
- <span class="word-self">findspan>
- sonuç
Sonunda gerçekten tatmin edici bir sonuç bulmak mümkündü.
- Eventually it was possible to find a really satisfactory solution.
Sonuçta herkesin öğreneceğini sen her zaman biliyordun.
- You've always known that eventually everyone would find out.
- <span class="word-self">findspan>
- buluntu
- <span class="word-self">findspan>
- aramak
Mutluluğu aramak için değil ama onu bulmak için buradayım.
- I'm here not to look for happiness but to find it.
Tom anahtarlarını aramak için üç saatten fazla harcadı ama onları hâlâ bulamadı.
- Tom spent over three hours looking for his keys, but still couldn't find them.
- <span class="word-self">findspan>
- netice
- <span class="word-self">findspan>
- anlamak
Bütün yolu sadece onun evden uzakta olduğunu anlamak için yürüdüm.
- I went all the way to see her only to find her away from home.
Onun ne söylediğini anlamakta zorlanıyorum.
- I find it difficult to understand what he is saying.
- <span class="word-self">findspan>
- eline geçmek
- <span class="word-self">findspan>
- bakmak
Sami'nin, çocuklarına bakmak için bir iş bulması gerekiyordu.
- Sami needed to find a job to support his children.
Fadıl'ın, çocuklarına bakmak için bir iş bulması gerekiyordu.
- Fadil needed to find a job to support his children.
- <span class="word-self">findspan> a job
- işe girmek
- <span class="word-self">findspan> a job
- iş bulmak
- <span class="word-self">findspan> a solution
- çözüme ulaşmak
- <span class="word-self">findspan> a solution
- çözüme ulaştırmak
- <span class="word-self">findspan> a way
- formül bulmak
- <span class="word-self">findspan> a way
- yolunu bulmak
- <span class="word-self">findspan> a way out
- yolunu bulmak
- <span class="word-self">findspan> a way to
- formül bulmak
- <span class="word-self">findspan> all
- (Bilgisayar) tümünü bul
- <span class="word-self">findspan> answer
- yanıt bulmak
- <span class="word-self">findspan> by chance
- karşılaşmak
- <span class="word-self">findspan> by chance
- rastgelmek
- <span class="word-self">findspan> contact
- (Bilgisayar) kişi bul
- <span class="word-self">findspan> difficult
- gücümsemek
- <span class="word-self">findspan> entry
- (Bilgisayar) girdiyi bul
- <span class="word-self">findspan> fault
- hata bulmak
- <span class="word-self">findspan> file
- (Bilgisayar) bul dosya
- <span class="word-self">findspan> files
- (Bilgisayar) dosyaları bul
- <span class="word-self">findspan> files
- (Bilgisayar) dosyaları bulur
- <span class="word-self">findspan> first
- (Bilgisayar) ilkini bul
- <span class="word-self">findspan> first
- (Bilgisayar) birinciyi bul
- <span class="word-self">findspan> in
- (Bilgisayar) aranan konum
- <span class="word-self">findspan> in
- (Bilgisayar) aranacak konum
- <span class="word-self">findspan> in field
- (Bilgisayar) alanda bul
- <span class="word-self">findspan> names
- (Bilgisayar) adları bul
- <span class="word-self">findspan> no way out
- çaresiz kalmak
- <span class="word-self">findspan> odd
- yadırgamak
- <span class="word-self">findspan> original
- (Bilgisayar) özgününü bul
- <span class="word-self">findspan> out how the land lies
- (deyim) işin iç yüzünü öğrenmek
- <span class="word-self">findspan> out how the land lies
- (deyim) aslını astarını öğrenmek
- <span class="word-self">findspan> out the subject
- konuyu öğrenmek
- <span class="word-self">findspan> out the truths
- gerçekleri ortaya çıkarmak
- <span class="word-self">findspan> peace
- huzuru bulmak
- <span class="word-self">findspan> people
- (Bilgisayar) kişileri bul
- <span class="word-self">findspan> people
- (Bilgisayar) kişi bul
- <span class="word-self">findspan> place
- yer bulmak
- <span class="word-self">findspan> results
- (Bilgisayar) sonuçları bul
- <span class="word-self">findspan> someone
- (Bilgisayar) birini bul
- <span class="word-self">findspan> strange
- yabansımak
- <span class="word-self">findspan> what
- (Bilgisayar) ne bulunsun
- formula <span class="word-self">findspan>
- (Bilgisayar) formül bul
- fuzzy <span class="word-self">findspan>
- (Bilgisayar) belgisiz bul
- try to <span class="word-self">findspan>
- aramaya çalışmak
- try to <span class="word-self">findspan> a remedy
- çare bulmaya çalışmak
- try to <span class="word-self">findspan> a solution
- çıkar yol aramak
- try to <span class="word-self">findspan> a solution
- çare bulmaya çalışmak
- try to <span class="word-self">findspan> a solution
- yol aramak
- try to <span class="word-self">findspan> an answer
- çare bulmaya çalışmak
- <span class="word-self">findspan>
- {i} bulgu
Çoğu bilim adamı, onun bulgusunun birazını düşünür.
- Most scientists think little of his finding.
Bu önemli bir bulgudur.
- This is a significant finding.
- <span class="word-self">findspan>
- tapmak
- <span class="word-self">findspan>
- {f} bul
Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Onun görünümünü çekici bulurum.
- I find her appearance attractive.
- <span class="word-self">findspan> approval
- rağbet görmek
- <span class="word-self">findspan> bail
- kefil bulmak
- <span class="word-self">findspan> fault with
- tenkit etmek
- <span class="word-self">findspan> fault with
- özür bulmak
- <span class="word-self">findspan> fault with
- kusur bul
- <span class="word-self">findspan> fault with
- kusur bulmak
- <span class="word-self">findspan> favour
- rağbet görmek
- <span class="word-self">findspan> guilty
- suçlu bulmak
- <span class="word-self">findspan> one's feet
- özünü geçindirecek hale gelmek
- <span class="word-self">findspan> oneself
- özüne gelmek
- <span class="word-self">findspan>
- {f} geçindirmek
- <span class="word-self">Findspan>
- arat
- <span class="word-self">Findspan>
- bulunuz
- <span class="word-self">Findspan>
- aratı
- <span class="word-self">Findspan>
- aratm
- He that seeks <span class="word-self">findspan>
- (Atasözü) Arayan Mevlasını da bulur, belasını da
- difficult to <span class="word-self">findspan>, due to scarcity
- zor, kıtlığı nedeniyle bulmak için
- <span class="word-self">findspan>
- buluyor
- <span class="word-self">findspan>
- karara varmak
- <span class="word-self">findspan> a compromise
- Uzlaşı yolu bulmak
- <span class="word-self">findspan> a solution
- bir çözüm bulmak
- <span class="word-self">findspan> a way
- bir yol bulmak
- <span class="word-self">findspan> a way out
- Bir çıkış yolu bulmak
- <span class="word-self">findspan> and replace
- bul ve değiştir
- <span class="word-self">findspan> common ground
- ortak zemin bulmak
- <span class="word-self">findspan> excuse
- bahane bulmak
- <span class="word-self">findspan> fault with
- (deyim) Kusur bulmak, kusur aramak
She's always finding fault with the way he works.
- <span class="word-self">findspan> for
- bulmak
- <span class="word-self">findspan> my feet
- Ayaklarım bulmak
- <span class="word-self">findspan> out about
- hakkında bilgi
- <span class="word-self">findspan> so.'s match
- bulmak o kadar. 'maç var
- <span class="word-self">findspan> somebody guilty
- birisini suçlu bulmak. example: Court found him guilty
- <span class="word-self">findspan> text string
- metin dizesi bulmak
- <span class="word-self">findspan> the way
- yol bulmak
- <span class="word-self">findspan> time
- Zaman bulmak
- please <span class="word-self">findspan> attach
- lütfen ekteki ... inceleyiniz
- to <span class="word-self">findspan> favour with sb
- sb ile iyilik bulmak için
- to <span class="word-self">findspan> peace
- huzur bulmak
- to <span class="word-self">findspan> sth. heavy going
- sth bulabilirsiniz. ağır gidiyor
- <span class="word-self">Findspan> out if he came
- Gelip gelmediğini öğren
- be unable to <span class="word-self">findspan> a meaning in
- mana verememek
- cancel <span class="word-self">findspan>
- (Bilgisayar) bul'u iptal et
- cannot <span class="word-self">findspan>
- Bulunamadı
- data <span class="word-self">findspan> next
- (Bilgisayar) veri bul sonraki
- data <span class="word-self">findspan> prev
- (Bilgisayar) veri bul önceki
- did you <span class="word-self">findspan> something you like
- beğendiğiniz bir şeyler bulabildiniz mi
- edit <span class="word-self">findspan> font
- (Bilgisayar) yazı tipi düzenle bul
- edit <span class="word-self">findspan> tabs
- (Bilgisayar) sekme düzenle bul
- <span class="word-self">findspan>
- kendini göstermek
- <span class="word-self">findspan>
- {f} sağlamak
- <span class="word-self">findspan>
- {f} (found) bulmak, keşfetmek
- <span class="word-self">findspan>
- tedarik etmek
- <span class="word-self">findspan>
- {f} rastlamak
- <span class="word-self">findspan>
- arayıp bulmak
- <span class="word-self">findspan>
- keşedilmek
- <span class="word-self">findspan> a clue
- ipucu yakalamak
- <span class="word-self">findspan> a clue
- ipucu bulmak
- <span class="word-self">findspan> a friend
- arkadaş bulmak
- <span class="word-self">findspan> a fund
- fon bulmak
- <span class="word-self">findspan> a hubby
- koca bulmak
- <span class="word-self">findspan> a printer
- (Bilgisayar) yazıcı bul
- <span class="word-self">findspan> a remedy
- derman bulmak
- <span class="word-self">findspan> a remedy
- çare bulmak
- <span class="word-self">findspan> a solution
- çaresine bakmak
- <span class="word-self">findspan> a true bill
- iddiayı haklı bulmak
- <span class="word-self">findspan> a vent
- hırsını almak
- <span class="word-self">findspan> a way
- çare bulmak
- <span class="word-self">findspan> a way out
- çözüm bulmak
- <span class="word-self">findspan> account
- (Bilgisayar) hesap bul
- <span class="word-self">findspan> all files
- (Bilgisayar) tüm dosyaları bul
- <span class="word-self">findspan> all names
- (Bilgisayar) tüm adları bul
- <span class="word-self">findspan> and fix enemy
- (Askeri) Düşmanı bulup tesbit etmek
- <span class="word-self">findspan> by owner
- (Bilgisayar) sahibiyle ara
- <span class="word-self">findspan> chance
- imkan bulmak
- <span class="word-self">findspan> computer
- (Bilgisayar) bul bilgisayar
- <span class="word-self">findspan> computers
- (Bilgisayar) bilgisayar bul
- <span class="word-self">findspan> computers
- (Bilgisayar) bilgisayarları bulur
- <span class="word-self">findspan> consolation
- teselli bulmak
- <span class="word-self">findspan> direction
- yön bulmak
- <span class="word-self">findspan> employment
- iş bulmak
- <span class="word-self">findspan> enough
- yeterli görmek
- <span class="word-self">findspan> enough
- yeterli bulmak
- <span class="word-self">findspan> fame
- ünü yakalamak
- <span class="word-self">findspan> fame
- üne kavuşmak
- <span class="word-self">findspan> fast
- (Bilgisayar) hızlı bul
- <span class="word-self">findspan> favor in smb.'s sight
- gözüne girmek
- <span class="word-self">findspan> favour in somebody's eyes
- gözüne girmek
- <span class="word-self">findspan> format
- (Bilgisayar) biçim bul
- <span class="word-self">findspan> guilty
- suçlu çıkarmak
- <span class="word-self">findspan> in
- (Fiili Deyim ) vermek , sağlamak
- <span class="word-self">findspan> in html
- (Bilgisayar) html'de bul
- <span class="word-self">findspan> in web
- (Bilgisayar) web'de bul
- <span class="word-self">findspan> instance
- (Bilgisayar) örnek bul
- <span class="word-self">findspan> my domain
- (Bilgisayar) etki alanımı bul
- <span class="word-self">findspan> next
- sonrakini bul
- <span class="word-self">findspan> not guilty
- suçsuz bulmak
- <span class="word-self">findspan> now
- şimdi bul
- <span class="word-self">findspan> o.s. tête
- à-tête kendini (biriyle) baş başa bulmak
- <span class="word-self">findspan> one's account in
- masrafını çıkarmak
- <span class="word-self">findspan> one's legs
- toparlamak
- <span class="word-self">findspan> oneself in
- (deyim) kendi kendine bulmak
- <span class="word-self">findspan> oneself in
- (deyim) kendi başına bulmak
- <span class="word-self">findspan> oneself in
- (deyim) kendisi sağlamak
- <span class="word-self">findspan> opportunity
- imkan bulmak
- <span class="word-self">findspan> options
- (Bilgisayar) bulma seçenekleri
- <span class="word-self">findspan> replace object name wizard
- Nesne Adı Bul Değiştir Sihirbazı
- <span class="word-self">findspan> routers
- (Bilgisayar) yönlendiricileri bul
- <span class="word-self">findspan> s.o./s.t. strange
- biri/bir şey (birinin) tuhafına gitmek: I find him strange. O benim tuhafıma gidiyor
- <span class="word-self">findspan> s.t. sympathetic
- bir şey birinin hoşuna gitmek: She didn't find his ways sympathetic. Onun davranışları hoşuna gitmedi
- <span class="word-self">findspan> strange
- garipsemek
- <span class="word-self">findspan> tabs
- (Bilgisayar) sekmeleri bul
- <span class="word-self">findspan> the net
- (Spor) topu filelerle buluşturmak
- <span class="word-self">findspan> the net
- (Spor) topu ağlara göndermek
- <span class="word-self">findspan> the right thing to do
- doğruyu bulmak
- <span class="word-self">findspan> true love
- gerçek aşkı bulmak
- <span class="word-self">findspan> user
- (Bilgisayar) kullanıcı bul
- <span class="word-self">findspan> voice in
- ifade edilmek
- <span class="word-self">findspan> voice in
- dile getirilmek
- <span class="word-self">findspan> what
- aranan
- growth <span class="word-self">findspan>
- (Ticaret) değer artışı fonu
- hard to <span class="word-self">findspan>
- ele geçmez
- i can't <span class="word-self">findspan> my baggage
- bagajımı bulamıyorum
- i <span class="word-self">findspan> it a little expensive
- bunu biraz pahalı buluyorum
- i want to <span class="word-self">findspan> a house for rent
- kiralık ev arıyorum
- microsoft <span class="word-self">findspan> file
- (Bilgisayar) microsoft dosya bul
- next <span class="word-self">findspan>/goto
- (Bilgisayar) sonraki bul/git
- shall we <span class="word-self">findspan> a nice place to go
- gidecek güzel bir yer bulalım mı
- stop <span class="word-self">findspan>
- (Bilgisayar) aramayı durdur
- try to <span class="word-self">findspan>
- bulmaya çalışmak
Onları bulmaya çalışmak zorundayım.
- I've got to try to find them.
Onu bulmaya çalışmak zorundayım.
- I've got to try to find him.
- whenever i <span class="word-self">findspan> an opportunity
- imkan buldukça
- where can i <span class="word-self">findspan> a coffee shop
- (isim)rede bir kahvehane bulabilirim
- where can i <span class="word-self">findspan> a diner
- nerede bir kafeterya bulabilirim
- where can i <span class="word-self">findspan> a drive in
- nerede bir arabaya servis yapan restoran bulabilirim