İşini yarım bitmiş bırakma.
- Don't leave your work half finished.
Raporunuz toplantı için zamanında bitmiş olacak mı?
- Will your report be finished in time for the meeting?
Çalışmanın Tom'a ait bölümü tamamlanmış değil.
- Tom's part of the work isn't finished.
Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi.
- Tom finished off the ice cream that was in the freezer.
Ben yemeği tamamen bitirmedim.
- I haven't quite finished eating.
Programa göre proje tamamlandı.
- They finished the project on schedule.
Araştırma tamamlandı mı?
- The research is finished?
Ev ödevi bitirildikten sonra, Tom yatmaya gitti.
- His homework having been finished, Tom went to bed.
İşin dörtte üçü bitirildi.
- Three-quarters of the work was finished.
Resim onun tarafından zaten bitirilmişti.
- The picture has already been finished by him.
İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.
- Having finished my work, I left the office.
Raporu yazmayı bitirdim.
- I finished writing the report.
Ev ödevin ne zaman hazır olacak?
- When will your homework be finished?
Neredeyse hazır mısın?
- Are you almost finished?
Dinner will be ready soon.
- Das Abendessen ist bald fertig.
Dinner is ready, Father.
- Das Abendessen ist fertig, Vater.
On your mark, get set, go!
- Auf die Plätze, fertig, los!
On your mark! Get set! Go!
- Achtung, fertig, los!