devretme

listen to the pronunciation of devretme
Türkisch - Türkisch
Devretmek işi
devretmek
Bir malın mülkiyetini, bir mal üzerindeki hakkı başkasına geçirmek: "Bana gelip hisseni satın almak istiyorum, bana devret deseydin, belki razı olurdum."- O. Kemal
devretmek
Bir malın mülkiyetini, bir mal üzerindeki hakkı başkasına geçirmek
Devretmek
(Osmanlı Dönemi) HAVM
Devretmek
(Osmanlı Dönemi) LETB
devret
Bahçe kapısı
devretmek
Dönmek, dolaşmak
devretmek
Aktarmak: "Büyük Millet Meclisi, Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşaya devretmişti."- T. Buğra
devretmek
Baştan sona değin okumak, bitirmek
devretmek
Aktarmak
devretmek
Baştan sona değin okumak; bitirmek
devretme
Favoriten