The two brothers smiled at each other.
- İki erkek kardeş birbirine gülümsedi.
Tom and Mary lie to each other all the time.
- Tom ve Mary birbirine sürekli yalan söyler.
Tom and Mary depended on one another.
- Tom ve Mary birbirine bağlıdır.
The two streets run parallel to one another.
- İki cadde birbirine paralel çalışır.