So, next time they come to me of a morning and ask the same question, what do you think my answer might be?.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
 - Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
I know one of them but not the other.
 - Birini tanıyorum da ötekini değil.
Did God really create the earth in a single day?
 - Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı?
There isn't a single cloud in the sky.
 - Gökyüzünde tek bir bulut yok.
I'll buy you a drink.
 - Sana bir içecek ısmarlayacağım.
He began his meal by drinking half a glass of ale.
 - Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
Can you tell the twins apart?
 - İkizleri birbirinden ayırtedebilir misin?
The twins were so alike that it was difficult to tell them apart.
 - İkizler o kadar benziyorlardı ki birbirinden ayırt etmek zordu.
He wore a top hat and a monocle.
 - O bir silindir şapka ve bir tek gözlük taktı.
You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
 - Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
Please put a lump of sugar in my coffee.
 - Kahveme bir küp şeker koyun lütfen.
I have a facial boil. There's a painful lump at the back of one nostril.
 - Bir yüz çıbanım var.Bir burun deliğinin arkasında acılı bir yumru var.
They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.
 - Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.
 - Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.
Caesar erected a golden statue of Cleopatra.
 - Sezar, Kleopatra'nın altından bir heykelini dikti.
Don't lend money to someone who can't have a morning erection.
 - Sabah ereksiyonu olmayan birine ödünç para verme.
Which language is spoken in the United States of America?
 - Amerika Birleşik Devletleri'nde hangi dil konuşuluyor?
I would like to go to the United States one day.
 - Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.
Unity is better than money.
 - Birlik paradan daha iyidir.
He spoke of party unity.
 - O, parti birliği hakkında konuştu.
He lives somewhere about here.
 - O, burada bir yerde yaşıyor.
You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth.
 - Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.
Bob has been engaged to Mary for over a year.
 - Bob, Mary ile bir yılı aşkın bir süredir nişanlıdır.
Tom bought an engagement ring for Mary with money he inherited from his grandfather.
 - Tom büyükbabasından miras kalan parayla Mary için bir nişan yüzüğü aldı.
This is a nice change of pace.
 - Bu hoş bir değişiklik.
He walked at a quick pace.
 - O büyük bir hızla yürüdü.
I've brought you a little something.
 - Sana küçük bir şey getirdim.
I brought you a little something.
 - Sana küçük bir şey getirdim.
She attacked him with a baseball bat.
 - O, bir beyzbol sopası ile ona saldırdı.
At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
 - Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
Butternut squash is a good source of manganese, potassium, and vitamins A, C, and E.
 - Balkabağı, iyi bir manganez, potasyum ve A, C ve E vitaminleri kaynağıdır.
Have you ever squashed a tomato?
 - Hiç bir domates ezdin mi?