Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
 - I listened, but I didn't hear anything.
Odada hiç kimse yoktu.
 - There wasn't anyone in the room.
Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.
 - Give help to anyone who needs it.
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
 - Can you see anything in there?
Annem yeteri kadar masum bir halde Biraz daha bira ister misin? diye sordu.
 - Mom was innocent enough to ask him: Would you like any more beer?
Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir.
 - Any house is better than none.
Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
 - Never have I heard anyone say a thing like that.
Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
 - You may choose any of them.
Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir.
 - Anyone can cultivate their interest in music.
Herhangi biri onu yapabilir.
 - Anyone could do that.
Tom Mary'ye niçin biraz para vermesi gerektiğine dair hiçbir neden düşünemiyordu.
 - Tom could think of no reason why he should give Mary any money.
Biraz Fransız şarabın var mı?
 - Do you have any French wine?
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
 - Can you see anything at all there?
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
 - Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Her neyse, ben sizin meşgul olmak zorunda olduğunuzu biliyorum, bu yüzden gideyim.
 - Anyway, I know you must be busy, so let me go.
Her neyse, daha fazla zamanını almayacağım.
 - Anyway, I won't take up any more of your time.
Kendim hakkında yazmıyorum. Her bir benzerlik tamamiyle tesadüftür.
 - I am not writing about myself. Any similarity is purely coincidental.
Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
 - Is there anyone else wanting to eat?
Tom'un şu anda birisiyle konuşmak için vakti yok.
 - Tom doesn't have time right now to talk to anyone.
Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
 - Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
Neden kimse cümlelerimin çevirisini yapmıyor?
 - Why doesn't anybody translate my sentences?
Cevaplayabilecek herhangi birisi var mı?
 - Is there anyone who can answer?
Herhangi birisi Tom'la konuştu mu?
 - Has anybody talked to Tom?
Her ne kadar bu ayakkabıları artık giymesem de, onları atmaya kıyamıyorum.
 - Even though I don't wear those shoes anymore, I can't bring myself to get rid of them.
Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
 - I don't know anything about her family.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
 - Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Birkaç patates istiyorum. Hiç patatesiniz var mı?
 - I want some potatoes. Do you have any?
Birkaç gün bir şey yememelisin.
 - You must not eat anything for a few days.
Bazı insanlar herhangi bir dine inanmıyor.
 - Some people don't believe in any religion.
Bazı bilim adamlarına göre, büyük deprem şimdi her an olabilir.
 - According to some scholars, a major earthquake could occur at any moment now.
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
 - Can you see anything in there?
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
 - Can you see anything at all there?
It won't do you any good.
I wasn't any too easy in my mind.
We did not see any children at all.
 - We didn't see any children at all.
That makes no sense at all.
 - That doesn't make any sense.
All of a sudden, it began raining.
 - Aniden yağmur yağmaya başladı.
Suddenly it began to rain.
 - Aniden yağmur yağmaya başladı.
Bill's abrupt manner causes him to be misunderstood.
 - Bill'in ani tavrı onun yanlış anlaşılmasına neden oluyor.
The story concluded abruptly.
 - Hikaye aniden sona erdi.
After Grandma's sudden death, Grandpa began to age rapidly.
 - Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.
I felt a sharp pain in my stomach all of a sudden.
 - Aniden midemde keskin bir ağrı hissettim.
A flash of lightning suddenly lit up the dark nocturnal landscape.
 - Bir şimşek çakması aniden karanlık gece manzarasını aydınlattı.
Dozens of people have died in flash floods triggered by torrential rain.
 - Onlarca insan şiddetli yağmurun yol açtığı ani su baskınlarında öldü.
... work week, where few professionals take any meaningful vacation time, and when they do ...
... Because in a way, I'm kind of their go to person for any-- ...