O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- That won't change anything.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything in there?
Annem yeteri kadar masum bir halde Biraz daha bira ister misin? diye sordu.
- Mom was innocent enough to ask him: Would you like any more beer?
Bügün daha iyi hissediyormusun?
- Do you feel any better today?
Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum.
- Well, yes, but I don't want anyone to know.
Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.
- Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
- Is there anyone else wanting to eat?
Herhangi biri onu yapabilir.
- Anyone could do that.
Biraz tatlı ister misiniz?
- Would you like any dessert?
Ben ona biraz para vermeye çalıştım, ama o hiç almadı.
- I tried to give her some money, but she wouldn't take any.
Herhangi bir prezervatifin var mı?
- Do you have any condoms?
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything in there?
Her neyse, daha fazla zamanını almayacağım.
- Anyway, I won't take up any more of your time.
Her neyse, o şimdi Paris'te olabilir.
- Anyhow, he may now be in Paris.
Kendim hakkında yazmıyorum. Her bir benzerlik tamamiyle tesadüftür.
- I am not writing about myself. Any similarity is purely coincidental.
Birisi soruma cevap verebilir mi?
- Can anyone answer my question?
Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
- Is there anyone else wanting to eat?
Neden kimse cümlelerimin çevirisini yapmıyor?
- Why doesn't anybody translate my sentences?
Odada hiç kimse yoktu.
- There wasn't anyone in the room.
Cevaplayabilecek herhangi birisi var mı?
- Is there anyone who can answer?
Herhangi birisi olan herkes oradaydı.
- Everybody who was anybody was there.
Her ne kadar bu ayakkabıları artık giymesem de, onları atmaya kıyamıyorum.
- Even though I don't wear those shoes anymore, I can't bring myself to get rid of them.
Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
- I listened, but I didn't hear anything.
O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- That won't change anything.
Birkaç gün bir şey yememelisin.
- You must not eat anything for a few days.
İlginç kitapların varsa, bana birkaç tane ödünç ver.
- If you have any interesting books, lend me some.
Bazı insanlar herhangi bir dine inanmıyor.
- Some people don't believe in any religion.
Herhangi bir mantar yenilebilir fakat bazıları sadece bir kez.
- Any mushroom can be eaten, but some only once.
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything in there?
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
It won't do you any good.
I wasn't any too easy in my mind.
That makes no sense at all.
- That doesn't make any sense.
We did not see any children at all.
- We didn't see any children at all.
All of a sudden it started raining.
- Aniden yağmur yağmaya başladı.
Suddenly it began to rain.
- Aniden yağmur yağmaya başladı.
Don't make abrupt moves.
- Ani hareket yapmayın.
He interrupted us abruptly.
- O aniden sözümüzü kesti.
After Grandma's sudden death, Grandpa began to age rapidly.
- Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.
I felt a sharp pain in my stomach all of a sudden.
- Aniden midemde keskin bir ağrı hissettim.
A flash of lightning suddenly lit up the dark nocturnal landscape.
- Bir şimşek çakması aniden karanlık gece manzarasını aydınlattı.
Dozens of people have died in flash floods triggered by torrential rain.
- Onlarca insan şiddetli yağmurun yol açtığı ani su baskınlarında öldü.
... any piece of information. We blink, we can recognize any object, recognize any person, ...
... it does not involve any new bureaucratic program to join across the country ...