Onun epey tecrübesi var.
- He has a great deal of experience.
Tom işi iyi yapmak için yeterli tecrübeye sahip değildi.
- Tom didn't have enough experience to do the job well.
Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
- From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.
- According to my experience, it takes one year to master French grammar.
Fadıl o türde hayat yaşamak istiyordu.
- Fadil wanted to experience that type of life.
Bu nedenle seyahat etmeyi severim ve pek çok farklı kültürü yaşamak isterim.
- That's why I like traveling, and would like to experience many different cultures.
Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.
- Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad.
Bu tecrübe onun yaşamında çok önemli sayılır.
- This experience counts for much in his life.
Bu, Mary'nin ailedeki ilk ölüm olayıdır.
- This is Mary's first experience of a death in the family.
Tom benzer bir olay yaşadı.
- Tom had a similar experience.
Tom'un hiçbir pratik deneyimi yoktur.
- Tom has no practical experience.
Hayatımın en inanılmaz deneyimlerinden biriydi.
- It was one of the most incredible experiences of my life.
Bu benim hayatımın en büyük bir deneyimiydi.
- It was the greatest experience of my life.
O bilgili ve de deneyimli.
- He has knowledge and experience as well.
Tom üç kez yıldırım tarafından çarpıldı.
- Tom has been struck by lightning three times.
Dört çarpı beş yirmidir.
- Four times five is twenty.
O zaman Japonya'da demiryolları yoktu.
- There were no railroads in Japan at that time.
Şimdi iyi geceler demenin zamanıdır.
- Now it's time to say good night.
Fadıl o sırada Rami'den daha tecrübeliydi.
- Fadil was more experienced than Rami at the time.
O tecrübeli bir öğretmendir.
- He is an experienced teacher.
Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.
- Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad.
Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.
- According to my experience, it takes one year to master French grammar.
Onlar uzun süredir burada yaşıyor.
- They have lived here for a long time.
Oda uzun süredir boş.
- The room has been empty for a long time.
Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım?
- How many times do I have to ask you to call me by my first name?
O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.
- That castle was built in ancient times.
Yarın bu vakitte onunla akşam yemeği yiyor olacak.
- He will be having dinner with her at this time tomorrow.
Dün akşam iyi bir vakit geçirdim.
- I had a good time last evening.
Ne zaman geri döneceksin?
- What time will you be back?
Zamanın ölçüsü nedir?
- What are the measures of time?
Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.
- According to my experience, it takes one year to master French grammar.
Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.
- Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad.
We had a wonderful time at the party.
... We integrated a brand new Zagat experience. ...
... She had no film experience. ...